Olan biten

Gül ailesi


22 Kasım 2002’de, bu kez Ankara Büyükelçiliği Siyasi Müsteşar Vekili Nicholas Kass “Adamın Arkasında: Yeni Türk Başbakanı Abdullah Gül’ün Ailesi” başlıklı bir “KİŞİYE ÖZEL” telgraf kaleme almış.

(1) ÖZET VE YORUM

Recep Tayyip Erdoğan’ın İslam’ın etkisindeki AK Parti’sinin iki numaralı adamı olan Türk Başbakanı Abdullah Gül bir demokrat ve siyasi reformcu, bununla birlikte, İslam’ı ciddiye alan bir ailenin reisi ve kendi ahlakî eğilimlerini dışavuruyor.

(2) Gül’ün eşi Hayrünnisa ve üç çocuğu, Başbakan’ın kuvvetli Müslüman inancını paylaşıyor ve dışavuruyorlar. Kırklı yaşlardaki Bayan Gül, İslamî başörtüsü takıyor (Not: AK Parti hükümeti bakanlarının eşlerinin yarısı gibi. Yorumun sonu.) Genç yaşta evlenen (16 yaşından önce) Hayrünnisa Gül, birçok elit Türk tarafından tipik bir örtünen evli Müslüman kadın olarak algılanabilir. Ancak onun(Hayrünnisa Gül’ün) ağırbaşlı olmakla birlikte, muhafazakâr ancak şık kıyafetlerinin, gösterişli ancak zevkli mücevheratının ve Kemalist âdâba kafa tutma konusundaki çelik kararlılığının yansıttığı üzere bizatihî dikkat çekici bir varlığı var. Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi, başörtülü olduğu için kaydını yapmayı reddettiğinden dolayı, Türk Devleti’ne karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde bekleyen bir davası var; giriş sınavını üstün başarıyla geçmiş (daha gelenekçi adetler çerçevesinde, bu sınava çocuklarını büyüttükten sonra girmiş). Bu konuda emsal oluşturabilecek benzer bir davanın duruşması AİHM’de 19 kasımda yapılacak. (Burada sözü edilen, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi eski öğrencisi Leyla Şahin’in açtığı davadır. AİHM, Şahin’in başvurusunu 29 Haziran 2004’te karara bağladı ve Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin din özgürlüğü ve eğitim hakkını güvenceye alan maddelerini ihlal etmediğine karar verdi.)

» Yumuşak sesli Hayrünnisa kendisini, kocasının siyasi ihtiraslarından daha çok ailesi için endişelenen bir kadın olarak tanıtıyor. Hayrünnisa, Siyasi Müsteşarla özel sohbetinde, ailedeki politikacının kocası olduğunu hemen vurguladı. Bununla birlikte, o da (Hayrünnisa Gül de) kendi siyasi bağlarını, ülkesini, dinini ve –kendi fikrince, Türk Devleti’nin laiklik konusundaki modası geçmiş ve aşırı ölçüde sert anlayışı sonucu yıpratıldığına inandığı– dinini uygulama hakkını kuvvetli biçimde savunuyor.

» Gül’ün 19 yaşındaki kızı Kübra da, Ankara’da, eğitim dilinin İngilizce olduğu Bilkent Üniversitesi’nde, başörtüsü meselesiyle meşgul. Bilkent eğitim konusuna daha açık ve dinamik –özellikle, Kemalizmin Ankara Üniversitesi gibi kalelerine kıyaslandığında— yaklaşımıyla bilinse de, Kübra Gül, Siyasi Müsteşar’a, derse başında bir perukla girerek Müslüman geleneğine bağlı kaldığını ve böylece, Türk hükümetinde Kemalist ilkelerin dayatıcısı olanlarla kafa kafaya bir çatışmaya girme ve derslerden atılma riskinden (ve bizim tahminimizce, babasını siyasi bir ihtilafa sokmaktan) uzak durduğunu anlattı. Üst düzey bir AK Parti yetkilisine göre, Kübra Gül ile Tayyip Erdoğan’ın oğullarından birini evlendirmek için ön görüşmeler başlamış durumda. (ABD’lilere bilgi veren AKP yetkilisi kim bilmiyoruz ama bu konuda fena halde yanılmış; Kübra Gül, 14 Ekim 2007’de Mehmet Sarımermer’le evlendi.)

YORUM

(3) Abdullah Gül birçok Kemalist laikçi tarafından yaygın bir şekilde, keskin kanaatlere sahip olmakla birlikte sempatik ve hoşgörülü bir adam olarak görülüyor. Bu nitelikler ve İslam’ın, Gül ailesi için taşıdığı önem, Türk siyasetinde başarının ve Türk sosyal barışının anahtarı olan temel bir Özalcı erdemi yansıtıyor: bu da, hem modern ve ileriye bakan ama aynı zamanda hem de dini ve geleneksel değerlere sonsuz saygılı bir insan olmaktır.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.