Olan biten

AKP'de biraderler savaşı


8 Haziran 2005 tarihli bir başka telgrafta “Kabinede Değişiklik ve Zarardan Dönmek: Başbakan Erdoğan Gözünü Dışişleri Bakanı Gül’e Dikti” başlıklı ve ABD Ankara Büyükelçiliği Siyasi Müsteşarı John Kunstadter tarafından kaleme alınan “GİZLİ” ibareli telgrafta, Gül-Erdoğan ilişkisi üzerine dikkat çekici yorumlar var. Bu telgraf, 29 Kasım 2010’da açıklanan “WikiLeaks Belgeleri” kapsamında yer almış ve özellikle Abdülkadir Aksu ve oğluyla ilgili vahim iddia ve söylentileri gündeme taşıdığı için çok tartışılmıştı. Biz, burada telgrafın Aksu ve diğer AKP’liler hakkındaki o bölümlerini bırakıp, Erdoğan’ın Gül’e bakışını yansıtan cümlelerini hatırlatmakla yetineceğiz. Mesela, telgrafın girişindeki “ÖZET” bölümünde şu yorum yapılmış:

Uzun zamandır kabinede bir değişiklik yapacağı söylentisi bulunan Başbakan Erdoğan, ilk hamlesini aniden ve sınırlı biçimde gerçekleştirdi. Ancak, hâlâ Erdoğan’ın parti içindeki baş rakibi olan Dışişleri Bakanı Gül’e sadık insanların hâkimiyetindeki bir kabinede, Gül’ün nüfuzunu yavaş yavaş ama kararlı biçimde azaltmaya çalışan Erdoğan daha fazla bakanı gözüne kestirmiş olabilir.

Telgrafın devamında da, Bakanlar Kurulu’nun adeta Gül ile Erdoğan’ın ayrı nüfuz alanlarına bölündüğünü düşündürten değerlendirmeler yer alıyor. Birkaç paragrafla örnekleyelim:

» Gül’ün (kabinedeki) ağırlıklı etkisine rağmen (bu kabine değişikliğine kadar, Erdoğan 22 bakandan sadece dördünün parti içindeki siyasi desteğine güvenebiliyordu) ve kendisinin halktan gördüğü büyük desteğe rağmen, Erdoğan uzun süre (kabinede) değişiklik yapmaktan çekinir göründü.

» Şimdi Erdoğan, bu kararsızlığını aşmış görünüyor; bunu, kısmen Enerji Bakanı Hilmi Güler’in 6 haziranda bizim yakın irtibatta olduğumuz bir kişiye söylediği gibi, Gül ve çevresinin, politikalarına ne kadar zarar verdiğini Erdoğan’ın anlaması sağladı.

»Erdoğan, zaman içinde, Gül’ün yakın dostu olan Devlet Bakanı (Beşir) Atalay’la, başbakanlık hevesini ve Erdoğan’a saygı duymadığını gizleme gereği hissetmeyen Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek’i de görevden almayı düşünebilir.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.