Olan biten

Atanmış başbakanlar

NALINCI KESERİ...
Adalet Partisi yanlısı yayın organlarında son günlerde Sayın Cumhurbaşkanının
konuşması eleştiriliyor. Bu eleştiri sadece Sayın Korutürk'ün son konuşmasını
değil, aynı zamanda Cumhurbaşkanının yetkilerini de kapsamaktadır. AP basını,
şimdi Sayın Korutürk'ü istifa etmeye çağırıyor.
Bir yayın organı şu düşüncededir: Kontenjan senatörleri başbakan olamaz. Çünkü,
Anayasanın 102'nci maddesine göre, başbakanların millete sorumlu olması
gerekmektedir. Gazetenin başyazısında;
-Biz, Anayasanın 102'nci maddesinin kaynağına başvurduk. Ve gerekçede gördük
ki, kontenjan senatörlerinin başbakan olmasına imkân yoktur.., denilmektedir.
Sevgili okurlar, bilmem Türk müziğinden hoşlanır mısınız? Selahattin Pınarın,
-Daha önceleri nerelerdeydiniz?., diye biten bir şarkısını a-nımsatıyor bu
tutum ister istemez.
Düşünelim, ismet inönü Parlamento içi darbeyle düşürülüp yerine AP eğilimli bir
hükümet kurulurken, Süleyman De-mirel kimin yardımcısı olarak atanmıştı?
Kontenjan Senatörü Suat Hayri Ürgüplü'nün... Peki, Anayasanın bu 102'nci maddesi
o zaman da yürürlükte değil miydi? Yürürlükteydi doğal ki.
Nihat Erim, süngü ucuyla başbakanlık koltuğuna oturtulduğunda, "millet
çoğunluğunu" mu temsil ediyordu? Hayır. Tağ-maç, Gürler, Batur ve Eyicioğlu'nun
iradelerini sadece!.. Öyleyse nasıl güvenoyu verip desteklediniz Erim'i?
Dahası var... Nairn Talu neyin nesiydi Allah aşkına? Önce Merkez Bankası
Başkanıydı. Sonra kontenjan senatörü oldu. Ondan sonra da başbakan. Bugün
kontenjan senatöründen başbakan olamayacağı görüşünü savunan aynı AP, Talu
hükümetinin baş destekçisi değil miydi? Öyleydi. Kim unuttu ki?.. Bunlar
böyledir...
Geçenlerde Anayasa Mahkemesi kararlarını karıştırırken ne göreyim! Bazı
senatörler, Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, bir özel Af Yasasının iptalini
istemişler. Gerekçe olarak ne ileri sürmüşler bilir misiniz? Af Yasasının iptali
için CHP ne ileri sürmüşse, hemen hemen aynı gerekçeyi!.. Bu senatörler arasında
Van Senatörü Ferit Melen de var!
Yani Türkçesi şu. Kendilerinin Anayasa Mahkemesine başvururken kullandıkları
gerekçe, siyasal suçların affı için kullanılırsa,
- Anayasa Mahkemesi görevini kötüye kullanmıştır... diye yaygaraya başlarlar.
"Nalıncı keseri" gibidir bu adamlar, işlerine geldi mi iyi güzel, gelmedi mi,
"vatan-millet" "şanlı tarihimiz" diye başlayıp "devletin bütünlüğü" diye biten
demagoji fırtınası estirirler her yerde.
Kontenjan senatörlüğü de böyle işte... Ürgüplü seçilir, ses yok. Erim seçilir,
ses yok. Talu seçilir, ses yok. Ama ne zaman ki, Sayın Cumhurbaşkanı ülkede
devrimci kanı içmeye hazırlananların oyunlarını bozar; işte artık, anayasacı ve
demokrasici kesiliverirler.
Şöyle düşünüyorlar. Cumhurbaşkanı Anayasayı korumak i-çin yemin etmiştir.
Kontenjan senatöründen başbakan atanması Anayasaya aykırıdır. Öyleyse
Cumhurbaşkanı, "Milliyetçi Cephe"den bir lideri, şüphesiz bunların arasında, Süleyman Demirel'i
başbakanlığa atamalıdır ya da istifa etmelidir.
Bu mantığın bir ileri aşaması da, Cumhurbaşkanının da, kontenjan senatörlüğünden
Cumhurbaşkanlığına geldiği, bu nedenle "millet iradesi" ile seçilmediği
olabilir. Demagojide bu kadar ileri giderler mi bilmem amma, bugüne kadar
söyledikleri ortada. Son günlerde, bu AP'liler düşünüp taşınmışlar, sonra,
-Bir de Anayasaya bakalım... demişler. Bir de ne görsünler! Anayasada102'nci
madde var. Kendilerini kutlamak gerekir. Düşünün ki, önce bu memlekette bir
Anayasanın varolduğunu anlamışlar. Bu büyük bir başarı! Sonra bu Anayasada
başbakanların nasıl atanacağına ilişkin hükmü de bulmuşlar. Ondan sonra da;
kontenjan senatörlerinin başbakan olamayacağını keşfedivermişler. Demirel mantığı ile şöylece düşünmek mümkündür: Cumhurbaşkanı var mı? Var. Irmak
senatör mü? Senatör. Atanmış mı atanmış. Kim atamış, niye atamış? Görev
verilmişse verilmiştir. Atanma yapılmışsa yapılmıştır. Öyle ya da böyle...
Görüyorsunuz adamları... Bütün bunları gördükten sonra bu cepheci saldırganlara,
- Anayasayı yeni mi okuyorsunuz, yoksa okumaya yazmaya yeni mi başladınız?.,
diye sorsak ne derler acaba?.
(Uğur Mumcu / Yeni Ortam, II Mart 1975)

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.