Olan biten

Yılmaz Ergenekon

SORMAZLAR MI?
Maliye Bakanlığının döner koltuğunda bugün genç bir politikacı oturuyor.
Politikacının adı Yılmaz Ergenekon'dur. Erge-nekon, Ankara Hukuk Fakültesinde
Medeni Hukuk Doçentiyken, Devlet Planlama Örgütünde görevler üstlenmiştir.
Örgütte, "Teşvik ve Uygulama Dairesi Başkanlığı" yapan bu Medeni Hukuk Doçenti,
devletin olanaklarını iş ve sermaye çevrelerine "ulufe" dağıtır gibi dağıtmakla
ün yapmıştır. Ergenekon, bir özel şirkete yedi yüz yirmi bin dolarlık döviz
kredisi sağladıktan sonra, fakültedeki ve planlamadaki görevlerinden istifa edip
kredi sağladığı bu şirkete müşavir oluvermişti.
-Nasıl olur?., demeyiniz. Ergenekon'un geçenlerde ortağı tarafından vurularak
öldürülen bir işadamına ingiltere'de gazoz fabrikası kurması için imzaladığı
belgeler arşivlerdedir.
Arşivde başka belgeler de vardır. Şimdi, Parlamentoda milletvekilleri,
Ergenekon'un Devlet Planlama Örgütünde görev yaptığı süre içinde kimlere ne
kadar kredi verip yatırım indirimi sağladığını tek tek araştırmalıdır. Bunlar
ortaya çıkarılınca, "milliyetçilik" etiketinin altında hangi çıkar çevrelerinin
adlarının okunacağını da hep birlikte göreceğiz.
Bir tanesini şimdiden görelim:
Günlerden bir gün, 933 sayılı yasa olarak bilinen "Yetki Yasası" Parlamentodan
geçer. Adalet Partisi bu yasanın çıkması için gece gündüz çalışmıştır. Bu yasa
siyasal dildeki adıyla "hür teşebbüs" yani, " özel ve güzel" teşebbüse türlü
çeşitli kolaylıklar sağlıyordu. O günlerde Demirel durmadan,
-26 milyon hür teşebbüs... Teşkilatlanmış kredi piyasası... gibi sözlerle
ekonomi bilimi ve güldürü edebiyatına katkılarda bulunmaktaydı. Bu "26 milyon
hürteşebbüs"ten biri de kardeşi Hacı Ali Demirel'di ve "kanun" devletinde
kardeşlerinin yasalardan yararlanması da vazgeçilmez ve devredilmez kutsal
haklardan biriydi.
Yasa çıkar çıkmaz ilk başvuran, Hacı Alı Demirel'den başkası değildi. Ali
Demirel, 9/9/1968 günü Devlet Planlama Örgütüne başvurarak, ucuza kapattığı
devlet arazisi üzerine kondurduğu "Özel Yükseliş Koleji" için yatırım indirimi
sağlanmasını istemiştir. Bu istek ikinci Beş Yıllık Kalkınma Plan ilkelerine
ÇAĞIN SUÇU 173
açıkça aykırıdır. Fakat planlama örgütünde "Teşvik ve Uygulama Dairesi Başkanı"
Yılmaz Ergenekon'dur. Ergenekon, ne yapar yapar, Hacı Ali Demirel'e tam bir
milyon dört yüz bin liralık yatırım indirimi sağlar. Tarih, 29 Kasım 1968.
Demircilerin ünlü "Terakki Şirketi" de bu olanaklardan yararlanır. Devlet
Planlama Örgütü, 18 Aralık 1968 gününde 39 sayı ile Demirellerin bu aile
şirketine "teşvik belgesi" verir. 39 sayılı teşvik belgesi, bu kez 120 sayılı
teşvik belgesiyle değiştirilerek, Hacı Ali Demirel, Şevket Demirel ve Süleyman
De-mirel'in kayınbiraderi Yılmaz Şener'in ayrıcalıkları genişletilir. Bu arada
Anayasa Mahkemesi, 933 sayılı Yetki Yasasını iptal etmiştir ama, "kıratı" alan
"Üsküdar'ı" çoktan geçip gitmiştir. Sizler, şimdi,
- Nereye kadar? diyeceksiniz. Orasını da anlatalım:
Planlama örgütü "Teşvik ve Uygulama Dairesi Başkanı" Yılmaz Ergenekon
aracılığıyla Demirellere bir milyon iki yüz bin dolarlık "ulufe" dağıtıldıktan
sonra, konu, Avrupa Yatırım Bankasına kadar gelmiştir, Demirellerin usulsüz
kredi aldıkları, Alman milletvekilleri tarafından Avrupa Parlamentosu Türkiye
Ortaklığı Komisyonunda bile konuşulmuştur.
Sen gel, kredi sağladığın özel şirkete bol ücretle müşavir ol. Sen gel, Demirel
kardeşlere milyonlarca kredi sağla ve bugün devlet Hazinesinin başına Maliye
Bakanı olarak otur. Sormazlar mı hesabını?
Bir yanda devletin tek kuruşunu yabancı şirketlere kaptırmamak için gece gündüz
çalışan yurtsever ve devrimci bürokratlar, öte yanda özel teşebbüse krediler
yağdıran Demire! genel müdürleri, müsteşarları ve Demirel müşavirleri duruyor.
Kendilerine "milliyetçi" süsü vermekten sanık bu tutucu partiler kalabalığının,
ne için iktidara gelmek istedikleri belli değil midir? Bunların geçmişinde,
sadece kanlı kaldırımlarda alçakça kurşunlarla öldürülen gençlerin kefenleri
değil, bu yoksul ulusun milyonlarca lirasını, mutlu azınlığa dağıtanların
suçüstü tutanakları da bulunmaktadır. Bu hesapları vermeden Parlamentodan
güvenoyu istemek, bankalardan kredi istemek kadar kolay mı sanırsınız?!..
(Uğur Mumcu / Cumhuriyet, 7 Nisan 1975)

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.