Romanım, çalıştayım, yasam...
.
10 Aralık'ta İstanbul'da toplanması kararlaştırılan "Roman Çalıştayı" "Polisin Disiplinine, Merasim ve Topluluklardaki Rolüne ve Polis Karakolları Teşkilatı ile Vazifelerine Dair Talimatname"de "mazannaisu eşhas" olarak tanımlanan yaklaşık 2 milyon kişilik bir toplum kesiminin temsilcilerini bir araya toplayacak.
Çalıştay, Abdülkadir Aksu'nun imzasıyla 23 Kasım 2003'te Nüfus ve Vatandaşlık İl Müdürlüklerine gönderilen ve vatandaşlık başvurusunda bulunanlar hakkında değerlendirme yapılırken, "dilencilik ve çingenelikle ilişkilerinin bulunup bulunmadığının" da kriter kabul edilmesine yönelik ifadelere yer veren İçişleri Bakanlığı Genelgesi'nin üzerinden 6 yıl geçtikten sonra toplanmış oluyor.
Anarko-çingene
Aksu'yu Meclis kürsüsünden özür dilemek zorunda bırakan genelge, 1934 tarihli İskan Kanunu'na dayanılarak yayınlanmıştı. 403 sayılı Vatandaşlık Kanunu'nda yer verilmeyen hükme göre "a)Türk kültürüne bağlı olmayanlar, b) anarşistler, c) casuslar, ç)göçebe çingeneler, d) memleket dışına çıkarılmış olanlar Türkiye'ye muhacir olarak alınmazlar."
İskan Yasası'nın 4 maddesinin değiştirilmesi yönünde 1993 yılında Edirne Milletvekili Erdal Kesebir tarafından Meclis Başkanlığı'na verilen önerge, dönemin Süleyman Demirel hükümeti tarafından "Diğer milletlerden Çingenelerin yurdumuza göçmen olarak alınabileceği konusunda kamuoyu oluşturabileceği ve sınırlarımızda göç tazyikine yol açacağı" gerekçesiyle reddedilmişti.
Yürürlükteki yasalara dayandırılan engellemeler nedeniyle 100 bin civarında çingenenin nüfus cüzdanının bulunmadığı ve vatandaşlık haklarından yararlanamadığı tahmin ediliyor.
Çalıştaydan ne bekleniyor?
Çalıştayın provası geçtiğimiz günlerde AKP Milletvekili Ali Koyuncu'nun girişimleriyle Bursa'da yapıldı. Toplantıya katılan temsilcilerin eğilimleri, çalıştaydan beklentiler hakkında da ip uçları veriyor. Buna göre barınma ve işsizlik probleminin çözümü ağırlıklı gündem maddesi olacak. Roman hakları savunucuları başlıca şu konular üzerinde duruyor:
(*) Türkiye'de hem mevzuat hem de uygulamada Çingeneler ayırımcığa uğramaktadır. Çingenelerin hukuksal ve sosyal durumlarının iyileştirilmesi için önümüzdeki dönemde Meclis'in bu konuda yapacağı çalışmalar takip edilmelidir.
(*) Ülke içinde ve dışında seyahat etme, ikametgah sorunları çözülmeli,
(*) Göçebe Çingenelerin belirlenen alanlarda özgürce konaklamalarına izin verilmeli,
(*) Kimlikleri nedeniyle şüpheli şahıs olarak görülen Çingenelere yönelik mevzuatın kaldırılması için girişimde bulunulmalı,
(*) Kamu görevlilerin Çingenelere karşı yaptıkları ayırımcılığa karşı kamuoyu bilinçlendirilmeli,
"Toplumda ve medyada ayrımcılığa son verilsin"
(*) Kamusal alanda (yerel bürokratlar, medya) ve adli mekanizmada çalışanlara özel eğitim programları oluşturulmalı,
(*) Yazılı ve görsel medyada Çingenelere yönelik önyargılı ve ırkçı yayınlar konusunda uyarıcı olunmalı,
(*) Çingeneler sahip oldukları "vatandaşlık hakları" konusunda bilinçlendirilmeli,
(*) Çingenelere yönelik eğitime özel olarak önem verilmeli özellikle ilköğretim sonrası eğitim için ailelerle birebir görüşülüp bu konuda itici güç olunmalı,
(*) Eğitimde ayırımcılık yaşayan Çingene çocuklar tespit edilmeli ve bu konuda yetkililerle birebir görüşmeler yapılmalı,
(*) Çingenelerin doğrudan yasalar aracılığıyla insan onuruna aykırı bir şekilde ayırımcılığa maruz bırakılmasına son verecek çalışmalar yasa koyucularla tartışılmalı ve öneriler kaleme alınarak sunulmalı,
(*) Çingenelerin kamusal alanda çalışmaları, siyasi parti faaliyetler içinde yer almaları ve örgütlenmeleri teşvik edilmeli,
(*) Barınma konusunda Çingenelerle ilgili yapılan çalışmalar dikkatle incelenmeli ve sosyal yaşamdan ve çok kültürlü yaşamdan uzak öneriler reddedilerek alternatif öneriler Çingenelerin istekleri doğrultusunda ilgili yetkililere sunulmalı,
(*) Sivil toplum alanında Çingene derneklerinin kurulması ve kapasite geliştirilmesine katkıda bulunulmalı,
(*) Çingene Müziği ve kültürünün gelişmesine katkıda bulunmak için eğitim ve kültür merkezi açılmalı,
(*) Çingene kadınlarının toplumsal yaşama katılımlarında ihtiyaç duydukları sosyal ve eğitsel çalışmalar yapılmalı,
(*) Çingene topluluğunun geleneksel uğraş alanları dışında yeni sektörlerle tanışmaları desteklenerek istihdam teşvik edilmeli.
Not: Ulaşılabilir Yaşam Derneği Başkanı ve Roman hakları savunucusu Hacer Yıldırım Foggo'nun Bianet'te yayınlanan yazısından yararlandım. Siz de yararlanın.
.
10 Aralık'ta İstanbul'da toplanması kararlaştırılan "Roman Çalıştayı" "Polisin Disiplinine, Merasim ve Topluluklardaki Rolüne ve Polis Karakolları Teşkilatı ile Vazifelerine Dair Talimatname"de "mazannaisu eşhas" olarak tanımlanan yaklaşık 2 milyon kişilik bir toplum kesiminin temsilcilerini bir araya toplayacak.
Çalıştay, Abdülkadir Aksu'nun imzasıyla 23 Kasım 2003'te Nüfus ve Vatandaşlık İl Müdürlüklerine gönderilen ve vatandaşlık başvurusunda bulunanlar hakkında değerlendirme yapılırken, "dilencilik ve çingenelikle ilişkilerinin bulunup bulunmadığının" da kriter kabul edilmesine yönelik ifadelere yer veren İçişleri Bakanlığı Genelgesi'nin üzerinden 6 yıl geçtikten sonra toplanmış oluyor.
Anarko-çingene
Aksu'yu Meclis kürsüsünden özür dilemek zorunda bırakan genelge, 1934 tarihli İskan Kanunu'na dayanılarak yayınlanmıştı. 403 sayılı Vatandaşlık Kanunu'nda yer verilmeyen hükme göre "a)Türk kültürüne bağlı olmayanlar, b) anarşistler, c) casuslar, ç)göçebe çingeneler, d) memleket dışına çıkarılmış olanlar Türkiye'ye muhacir olarak alınmazlar."
İskan Yasası'nın 4 maddesinin değiştirilmesi yönünde 1993 yılında Edirne Milletvekili Erdal Kesebir tarafından Meclis Başkanlığı'na verilen önerge, dönemin Süleyman Demirel hükümeti tarafından "Diğer milletlerden Çingenelerin yurdumuza göçmen olarak alınabileceği konusunda kamuoyu oluşturabileceği ve sınırlarımızda göç tazyikine yol açacağı" gerekçesiyle reddedilmişti.
Yürürlükteki yasalara dayandırılan engellemeler nedeniyle 100 bin civarında çingenenin nüfus cüzdanının bulunmadığı ve vatandaşlık haklarından yararlanamadığı tahmin ediliyor.
Çalıştaydan ne bekleniyor?
Çalıştayın provası geçtiğimiz günlerde AKP Milletvekili Ali Koyuncu'nun girişimleriyle Bursa'da yapıldı. Toplantıya katılan temsilcilerin eğilimleri, çalıştaydan beklentiler hakkında da ip uçları veriyor. Buna göre barınma ve işsizlik probleminin çözümü ağırlıklı gündem maddesi olacak. Roman hakları savunucuları başlıca şu konular üzerinde duruyor:
(*) Türkiye'de hem mevzuat hem de uygulamada Çingeneler ayırımcığa uğramaktadır. Çingenelerin hukuksal ve sosyal durumlarının iyileştirilmesi için önümüzdeki dönemde Meclis'in bu konuda yapacağı çalışmalar takip edilmelidir.
(*) Ülke içinde ve dışında seyahat etme, ikametgah sorunları çözülmeli,
(*) Göçebe Çingenelerin belirlenen alanlarda özgürce konaklamalarına izin verilmeli,
(*) Kimlikleri nedeniyle şüpheli şahıs olarak görülen Çingenelere yönelik mevzuatın kaldırılması için girişimde bulunulmalı,
(*) Kamu görevlilerin Çingenelere karşı yaptıkları ayırımcılığa karşı kamuoyu bilinçlendirilmeli,
"Toplumda ve medyada ayrımcılığa son verilsin"
(*) Kamusal alanda (yerel bürokratlar, medya) ve adli mekanizmada çalışanlara özel eğitim programları oluşturulmalı,
(*) Yazılı ve görsel medyada Çingenelere yönelik önyargılı ve ırkçı yayınlar konusunda uyarıcı olunmalı,
(*) Çingeneler sahip oldukları "vatandaşlık hakları" konusunda bilinçlendirilmeli,
(*) Çingenelere yönelik eğitime özel olarak önem verilmeli özellikle ilköğretim sonrası eğitim için ailelerle birebir görüşülüp bu konuda itici güç olunmalı,
(*) Eğitimde ayırımcılık yaşayan Çingene çocuklar tespit edilmeli ve bu konuda yetkililerle birebir görüşmeler yapılmalı,
(*) Çingenelerin doğrudan yasalar aracılığıyla insan onuruna aykırı bir şekilde ayırımcılığa maruz bırakılmasına son verecek çalışmalar yasa koyucularla tartışılmalı ve öneriler kaleme alınarak sunulmalı,
(*) Çingenelerin kamusal alanda çalışmaları, siyasi parti faaliyetler içinde yer almaları ve örgütlenmeleri teşvik edilmeli,
(*) Barınma konusunda Çingenelerle ilgili yapılan çalışmalar dikkatle incelenmeli ve sosyal yaşamdan ve çok kültürlü yaşamdan uzak öneriler reddedilerek alternatif öneriler Çingenelerin istekleri doğrultusunda ilgili yetkililere sunulmalı,
(*) Sivil toplum alanında Çingene derneklerinin kurulması ve kapasite geliştirilmesine katkıda bulunulmalı,
(*) Çingene Müziği ve kültürünün gelişmesine katkıda bulunmak için eğitim ve kültür merkezi açılmalı,
(*) Çingene kadınlarının toplumsal yaşama katılımlarında ihtiyaç duydukları sosyal ve eğitsel çalışmalar yapılmalı,
(*) Çingene topluluğunun geleneksel uğraş alanları dışında yeni sektörlerle tanışmaları desteklenerek istihdam teşvik edilmeli.
Not: Ulaşılabilir Yaşam Derneği Başkanı ve Roman hakları savunucusu Hacer Yıldırım Foggo'nun Bianet'te yayınlanan yazısından yararlandım. Siz de yararlanın.
.
Hiç yorum yok: