Olan biten

Ayran içmenin sene-i devriyesi

"Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır" diyenler az bile söylemiş. Bu yıl itibariyle, Atatürk'ün gelişinin 90 küsuruncu yıldönümünü kutlayan ilçe, kasaba, köy hatta mezralar var. Bazı haberleri çöpe atmayıp, vakti geldiğinde her yıl bir kere kullanmak, taşra gazeteciliğinin keşfettiği cinliklerdendir. Atatürk'ün gelişinin yıldönümü kutlamasıyla ilgili haber işte bu matbu halde kullanılan haberlerden. Muhabirin olayı izlemesine ihtiyaç göstermez, çünkü bu törenlerde yapılan edilen her şey, onlarca defa harfiyen tekrarlanmıştır. Kaç kişi farkında bilemem ama memlekette düzenlenen protokol törenlerinin yarısından fazlasına vesile  oluşturmaktadır bu "geliş yıldönümleri".

Bu törenlerin absürdlüğü, yerleşim yeri ne kadar az nüfuslu ve ne kadar ücradaysa o derece aşırılık gösterir. Düzce'nin Selamlar Köyü'nde mesela, Atatürk'ün ayran içişi temsili olarak canlandırıldıktan sonra askeri ve mülki erkanın öncülüğünde toplu ayran içme törenleri yapılır. Ayran içme töreni sırasında protokole mensup zevatın, aynı yudum sayısında bardağı boşaltıp boşaltmadığı, göz ucuyla kontrol edilir.

Atatürk'ün 1924 yılnında Amasya'nın Taşköprü İlçesi'ne gelişi  yıldönümü kutlamaları da "olayın temsili olarak canlandırılması" buluşuyla bu tuhaflık yarışına katılır. Evet, Taşköprü'de kutlamalar, Atatürk'ün Köprübaşı mevkiinde temsili olarak karşılanması ile başlar. Karşılanan 'temsili Atatürk" ile birlikte kortej halinde Cumhuriyet meydanına kadar yürümek bu kutlamaların gelenekleşmiş bir parçasıdır. "Geliş"in gece yarısı veya sabaha karşı değil de usturuplu bir saate rastlaması, Taşköprülülerin sansı sayılmak lazımdır.

Atatürk'ün gelişinin yıldönümünü kutlayan mezra, köy ve kasabalarla ilçeler içinde Silifke'yi ayrı bir yere koymak lazım. Bunu kesinlikle hakediyorlar. Zira Atatürk buraya sebebi artık hatırlanamayan ziyaretlerini dört farklı tarihte tekrarlamıştır. Dolayısıyla Silifke'ye atanacak bir mal müdürü, bütün öteki resmi merasimlere ilave olarak dört kez de Atatürk'ün gelişinin yıldönümü münasebetiyle zahmete girmek zorundadır.

Geliş yıldönümü kutlamalarının çelenk koyma bölümü dikkat çekici biçimde adak ritüeline benzemektedir. Yerel gazetelerin kutlamalarla ilgili haberlerinde "anıta çelenk koymak" değil de sözleşmişler gibi "çelenk sunmak" deyimini tercih etmeleri  aynı kitapta yer alan emir ve yasağın gereğini yerine getirdikleri şüphesine yol açar. 

Temsili canlandırmalar içinde denize kıyısı bulunan memleketlerin kutlamaları kuşkusuz daha otantik özellikler arzeder. Bu yörelerdeki tören, iskelede işaretlenmiş "Atatürk'ün ayak bastığı nokta"dan başlatılır. Nokta seçimi, gelişin temsili olarak canlandırılmasını öyle gerçekçi kılar ki, göz yaşları sel olup denize karışır. 

Atatürk'ün geliş yıldönümleri kutlamalarıyla ilgili gazete haberlernde saklı eğlenceye ortak olmak için aşağıdaki linklere göz atabilirsiniz.

Silifke

Havza

Alanya

Taşköprü

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.