Mehmet Ali Altındağ
Halil Nebiler, 1990'lı yıllarda Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan yazı dizisinde Mehmet ali Altındağ hakkında detaylı bilgiler verdi. Buna göre, Altındağ, Diyarbakır’ın Dicle İlçesi’nin Embel köyünde doğdu. Öce Embel’de sonra çevre köylerde zekat karşılığında imamlık yaptı. 70’lerin ortalarında Diyarbakır’a yerleşti.
Yıllarca Diyarbakır Belediyesi önünde çakmaklara gaz dolduran bir işportacıydı. 70’lerin ikinci yarısında Gazi caddesindeki Suakar Pasajı’nın birinci katında küçük bir gözlükçü dükkanı açtı. 78 yılında dükkan soyuldu. Hırsızlık incelemesi için gelen polisler Risale-i Nur’a rastladılar. 163. madde yürürlükte olduğu için gözaltına alındı ve MİT’te sorgulandı. Sorgulama sırasında ne olup bittiyse dosya kapandı.
12 Eylül'de ev ev dolaşarak muhbirlik yaptı. Bu arada müteahhitliğe başladı. Ankara Ticaret Odası’na kayıtlı İntim İnşaat Limited Şirketi’ni kurdu. Bir kaç büyük işten sonra askeri ihaleler almaya başladı. Bunların arasında Şırnak’taki Tugay binaları Cizre’deki MİT binası da var. Altındağ’ın ihalelerinde kirvesi olduğu söylenen dönemin 7. Kolordu Komutanı Kemal Yamak’ın büyük yardımları oldu. Diyarbakır Ergani yolunun 6. kilometresinde Altındağ dinlenme tesislerini kurdu. ardından 8 mayıs 85 tarihinde Diyarbakır Ticaret Odasında 87-48 sicil numarasında kayıtlı Altındağ İnşaat Taahhüt Ticaret İthalat İhracat Limited Şirketi’ni kurdu.
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği kurulup başına Hayri Kozakçıoğlu getirildikten sonra işleri aksadı. Kozakçoğlu'nun yerine Ünal Erkan'ın atanmasından sonra işleri yeniden düzeldi. İşleri için Olağanüstü Hal Bölge Valiliği’nin bütçesinin 2886 sayılı Devlet İhale Yasası’na tabi olmaması kritik önemdeydi. OHAL valileri, 1050 sayılı Genel Muhasebe Yasası’na da uygun hareket etmek zorunda değillerdi. Üstüne üstlük OHAL bütçesi Sayıştay denetimine de tabi değildi. Terörle mücadele eden personelin barınması için lojmanlara, iaşelere, telsiz ve benzeri gereçlerle ve zırhlı araç alımlarına ve karakol ihalelerine ayrılmış olan bütçe, örtülü ödenek gibi kullanılabiliyordu. Aldığı ihalelerdeki yolsuzluklar nedeniyle Milli Savunma Bakanlığı 1994 yaz aylarında Altındağ'a ihale yasağı koydu. Yasak Ünal Erkan’ın yoğun çabaları sonucunda kaldırıldı.
1990 yılının Haziran ayında ortağıyla Söz Gazetesi’ni kurdu. Bir kaç büyük işten sonra askeri ihaleleri almaya başladı. Bunların arasında Şırnak’taki Tugay binaları Cizre’deki MİT binası da var. Altındağ’ın ihalelerinde kirvesi olduğu söylenen dönemin 7. Kolordu Komutanı Kemal Yamak’ın büyük yardımları oldu.
Diyarbakır Ticaret odası kayıtlarına göre ortakları arasında Altındağ’ın da bulunduğu Amid Matbaacılık şirketi Diyarbakır Söz gazetesinin yanısıra Hira adında bir dergi de basıyor. Hizbullah yanlısı dergi uzun süre ücretsiz dağıtıldı.
1993 yılında Kars’ın Sarıkamış ilçesinde bir yüzbaşı ile iki er öldürülür. Tetiği çeken aynı yerde askerliğini yapan İbrahim Altındağ’dır ve emri PKK’dan almıştır. Olaydan sonra çatışmada öldürülen İbrahim Altındağ’ın mermerden mezarı yaptırma işini M. Ali Altındağ üstlenir. İbrahim Altındağ, M. Ali Altındağ’ın amcasının oğludur. Selahattin Efe Hacı’nın halasının oğludur. 1979 yılında Diyarbakır’ın Bağlar semtinde Ynık Köşk’te bir polis ile kızını öldürdüğü için yedi yıl Selahattin Efe’ye cezaevinde bakmak, ve tahliye olup askere gittikten sonra harçlığını vermek de Altındağ’a düşüyor.
Söz Gazetesi’nin genel yayın yönetmeni Ömer Büyüktimur bir gün yazıişleri toplantısında manşeti ne yapacağız diye tartışan gazetecilere ‘Boşuna yorulmayın manşet akşama geliyor’ der. Gece geç saatlerde Diyarbakır’ın şehitlik Semti’nde polis tarafından Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu (TÖDEF)’li dört öğrencinin kaldığı ev basılır. ve öğrenciler ölü ele geçirilir. Ertesi sabah Söz gazetesi ‘Diyarbakır’a eylem için gelmişlerdi’ manşetiyle çıkar. Gazetenin bir başka manşeti ‘Başhekim’in evi cephanelik gibi’dir. Diyarbakır SSK Hastanesi Başhekimi Seyfettin Kızılkan aynı zamanda Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı’dır. 7 mayıs 96 salı günün ilk saatlerinde polis tarafından evi basılır ve 02.30 sularında polis tarafından gözaltına alınır. Söz, bu saatte gözaltı nedenlerini ifadeyi öğrenerek haberde kullanıyor.
Mehmet ali Altındağ’ın üç yarı şirketi var. İntim, Altındağ A.Ş ve Altındağ İnşaat Taahhüt, Bayındırlık Bakanlığı 14 Temmuz 1995 tarihli teftiş raporunda ‘Bismil 20 derslikli ilköğretim okulu inşaatında Altındağ İnşaat Taahhüt şirketine toplam 1 milyar 180 milyon 52 bin 485 lira fazla ödeme yapılmış. Bu paranın müteahhitten geri alınmasına ve hakedişleri düzenleyen kontrol mühendisi M. Nuri Tarancı ve yapım şube müdürü Feridun Güneş ile Abdurrahman Batıhan’ın kınama cezası ile tecziyelerine.." ifadeleriyle geçiyor.
Raporda ayrıca "Diyarbakır Merkez yeni lise inşaatında Yüklenici Altındağ İnş tur.tic A.Ş’ye tasfiye tarihine kadar ödenen 7 hakediş raporu ile 1993 birim fiyatları ile toplam 681 milyon 268 bin 186 lira fazla ödemede bulunulduğu bunun müteahhitten tahsil edilmesi gerektiği, müteahhit hakkında Türk Ceza Kanunu hükümlerince işlem yapılmak üzere yetkili cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerektiği ve ihalelere katılmaktan yasaklama kararı verilmesi gerektiği kontrol mühendisi Orhan Alkış kontrol şefi E. Bekir Erem haklarında Memurin Muhakematı hakkındaki kanun hükümlerine göre soruşturma açılması .......... " deniyor.
PKK adına yardım istediğini söyleyerek Altındağ’ın kapısını çalan Abdurrahman Balatangöz’ün verdiği ilk liste karşılanıyor. Altındağ para yardımını soyadı Ensarioğlu olan 4-5 kişinin öldürülmesi şartına bağlıyor. İkinci partide 16 milyon lira para isteyen Balatangöz’e Altındağ, ‘Söylediğim adamları temizleyinceye kadar beş kuruş vermem’ diyor. Dükkana geldiğinde de ihbar üzerine yakalatılıyor.
Yargılanarak hüküm giyen Balatangöz ifadesinde olanları anlatıyor. Ensarioğlu ailesi başlarına gelenden Altındağ’ı sorumlu tutacaklarını söyleyerek Savcılığa dilekçe veriyor. Mahkeme sırasında Balatangöz, Altındağ tarafından ‘Buradan çıktıktan sonra hesaplaşacağız’ diyerek tehdit ediliyor. Balatangöz 1993 yılında Van İl Merkezi’nde bir faili meçhul cinayete kurban gidiyor.
Altındağ’ın Hazine arazisi işgaline karşı çıkan vali M Doğan Hatiboğlu’nun görevden alınması için Söz gazetesinin yayınları var. Ünal Erkan, Hatiboğlu’nun Merkez Valiliği’ne alınmasında önemli rol oynuyor. Yerine Emir Durmaz atanıyor. Hazine arazisi üzerinde kaçak olarak yapılan tesisleri dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz açıyor.
Yıllarca Diyarbakır Belediyesi önünde çakmaklara gaz dolduran bir işportacıydı. 70’lerin ikinci yarısında Gazi caddesindeki Suakar Pasajı’nın birinci katında küçük bir gözlükçü dükkanı açtı. 78 yılında dükkan soyuldu. Hırsızlık incelemesi için gelen polisler Risale-i Nur’a rastladılar. 163. madde yürürlükte olduğu için gözaltına alındı ve MİT’te sorgulandı. Sorgulama sırasında ne olup bittiyse dosya kapandı.
12 Eylül'de ev ev dolaşarak muhbirlik yaptı. Bu arada müteahhitliğe başladı. Ankara Ticaret Odası’na kayıtlı İntim İnşaat Limited Şirketi’ni kurdu. Bir kaç büyük işten sonra askeri ihaleler almaya başladı. Bunların arasında Şırnak’taki Tugay binaları Cizre’deki MİT binası da var. Altındağ’ın ihalelerinde kirvesi olduğu söylenen dönemin 7. Kolordu Komutanı Kemal Yamak’ın büyük yardımları oldu. Diyarbakır Ergani yolunun 6. kilometresinde Altındağ dinlenme tesislerini kurdu. ardından 8 mayıs 85 tarihinde Diyarbakır Ticaret Odasında 87-48 sicil numarasında kayıtlı Altındağ İnşaat Taahhüt Ticaret İthalat İhracat Limited Şirketi’ni kurdu.
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği kurulup başına Hayri Kozakçıoğlu getirildikten sonra işleri aksadı. Kozakçoğlu'nun yerine Ünal Erkan'ın atanmasından sonra işleri yeniden düzeldi. İşleri için Olağanüstü Hal Bölge Valiliği’nin bütçesinin 2886 sayılı Devlet İhale Yasası’na tabi olmaması kritik önemdeydi. OHAL valileri, 1050 sayılı Genel Muhasebe Yasası’na da uygun hareket etmek zorunda değillerdi. Üstüne üstlük OHAL bütçesi Sayıştay denetimine de tabi değildi. Terörle mücadele eden personelin barınması için lojmanlara, iaşelere, telsiz ve benzeri gereçlerle ve zırhlı araç alımlarına ve karakol ihalelerine ayrılmış olan bütçe, örtülü ödenek gibi kullanılabiliyordu. Aldığı ihalelerdeki yolsuzluklar nedeniyle Milli Savunma Bakanlığı 1994 yaz aylarında Altındağ'a ihale yasağı koydu. Yasak Ünal Erkan’ın yoğun çabaları sonucunda kaldırıldı.
1990 yılının Haziran ayında ortağıyla Söz Gazetesi’ni kurdu. Bir kaç büyük işten sonra askeri ihaleleri almaya başladı. Bunların arasında Şırnak’taki Tugay binaları Cizre’deki MİT binası da var. Altındağ’ın ihalelerinde kirvesi olduğu söylenen dönemin 7. Kolordu Komutanı Kemal Yamak’ın büyük yardımları oldu.
Diyarbakır Ticaret odası kayıtlarına göre ortakları arasında Altındağ’ın da bulunduğu Amid Matbaacılık şirketi Diyarbakır Söz gazetesinin yanısıra Hira adında bir dergi de basıyor. Hizbullah yanlısı dergi uzun süre ücretsiz dağıtıldı.
1993 yılında Kars’ın Sarıkamış ilçesinde bir yüzbaşı ile iki er öldürülür. Tetiği çeken aynı yerde askerliğini yapan İbrahim Altındağ’dır ve emri PKK’dan almıştır. Olaydan sonra çatışmada öldürülen İbrahim Altındağ’ın mermerden mezarı yaptırma işini M. Ali Altındağ üstlenir. İbrahim Altındağ, M. Ali Altındağ’ın amcasının oğludur. Selahattin Efe Hacı’nın halasının oğludur. 1979 yılında Diyarbakır’ın Bağlar semtinde Ynık Köşk’te bir polis ile kızını öldürdüğü için yedi yıl Selahattin Efe’ye cezaevinde bakmak, ve tahliye olup askere gittikten sonra harçlığını vermek de Altındağ’a düşüyor.
Söz Gazetesi’nin genel yayın yönetmeni Ömer Büyüktimur bir gün yazıişleri toplantısında manşeti ne yapacağız diye tartışan gazetecilere ‘Boşuna yorulmayın manşet akşama geliyor’ der. Gece geç saatlerde Diyarbakır’ın şehitlik Semti’nde polis tarafından Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu (TÖDEF)’li dört öğrencinin kaldığı ev basılır. ve öğrenciler ölü ele geçirilir. Ertesi sabah Söz gazetesi ‘Diyarbakır’a eylem için gelmişlerdi’ manşetiyle çıkar. Gazetenin bir başka manşeti ‘Başhekim’in evi cephanelik gibi’dir. Diyarbakır SSK Hastanesi Başhekimi Seyfettin Kızılkan aynı zamanda Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı’dır. 7 mayıs 96 salı günün ilk saatlerinde polis tarafından evi basılır ve 02.30 sularında polis tarafından gözaltına alınır. Söz, bu saatte gözaltı nedenlerini ifadeyi öğrenerek haberde kullanıyor.
Mehmet ali Altındağ’ın üç yarı şirketi var. İntim, Altındağ A.Ş ve Altındağ İnşaat Taahhüt, Bayındırlık Bakanlığı 14 Temmuz 1995 tarihli teftiş raporunda ‘Bismil 20 derslikli ilköğretim okulu inşaatında Altındağ İnşaat Taahhüt şirketine toplam 1 milyar 180 milyon 52 bin 485 lira fazla ödeme yapılmış. Bu paranın müteahhitten geri alınmasına ve hakedişleri düzenleyen kontrol mühendisi M. Nuri Tarancı ve yapım şube müdürü Feridun Güneş ile Abdurrahman Batıhan’ın kınama cezası ile tecziyelerine.." ifadeleriyle geçiyor.
Raporda ayrıca "Diyarbakır Merkez yeni lise inşaatında Yüklenici Altındağ İnş tur.tic A.Ş’ye tasfiye tarihine kadar ödenen 7 hakediş raporu ile 1993 birim fiyatları ile toplam 681 milyon 268 bin 186 lira fazla ödemede bulunulduğu bunun müteahhitten tahsil edilmesi gerektiği, müteahhit hakkında Türk Ceza Kanunu hükümlerince işlem yapılmak üzere yetkili cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması gerektiği ve ihalelere katılmaktan yasaklama kararı verilmesi gerektiği kontrol mühendisi Orhan Alkış kontrol şefi E. Bekir Erem haklarında Memurin Muhakematı hakkındaki kanun hükümlerine göre soruşturma açılması .......... " deniyor.
PKK adına yardım istediğini söyleyerek Altındağ’ın kapısını çalan Abdurrahman Balatangöz’ün verdiği ilk liste karşılanıyor. Altındağ para yardımını soyadı Ensarioğlu olan 4-5 kişinin öldürülmesi şartına bağlıyor. İkinci partide 16 milyon lira para isteyen Balatangöz’e Altındağ, ‘Söylediğim adamları temizleyinceye kadar beş kuruş vermem’ diyor. Dükkana geldiğinde de ihbar üzerine yakalatılıyor.
Yargılanarak hüküm giyen Balatangöz ifadesinde olanları anlatıyor. Ensarioğlu ailesi başlarına gelenden Altındağ’ı sorumlu tutacaklarını söyleyerek Savcılığa dilekçe veriyor. Mahkeme sırasında Balatangöz, Altındağ tarafından ‘Buradan çıktıktan sonra hesaplaşacağız’ diyerek tehdit ediliyor. Balatangöz 1993 yılında Van İl Merkezi’nde bir faili meçhul cinayete kurban gidiyor.
Altındağ’ın Hazine arazisi işgaline karşı çıkan vali M Doğan Hatiboğlu’nun görevden alınması için Söz gazetesinin yayınları var. Ünal Erkan, Hatiboğlu’nun Merkez Valiliği’ne alınmasında önemli rol oynuyor. Yerine Emir Durmaz atanıyor. Hazine arazisi üzerinde kaçak olarak yapılan tesisleri dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz açıyor.
Hiç yorum yok: