Olan biten

Bilirkişi

BUNLARI DA TANIYALIM...

Geçen haftalarda bu köşeden, baskı döneminde arkadaşlarını mahkûm ettirebilmek için askeri mahkemelere koşan öğretim üyelerinin birer birer adlarını açıklamış, bunlara akademik kariyerlerine göre, "altın", "gümüş", "bronz" madalyalar verilmesini önermiştik. Bir başka yazımızda da Orta Doğu Teknik Üniversitesi dosyasından tutanaklar okumuş ve bazı öğretim üyeleri ile Üniversite Hukuk Müşavirinin üniversite bahçesine heykellerinin dikilmesini istemiştik.

Bugün de bu iki yazıyı tamamlayan başka bilgiler vereceğiz.

Konumuz, bilirkişilik...

12 Mart 1971 tarihinden sonra, gözaltına alınan ve tutuklanan öğretim üye ve yardımcıları hakkında bilirkişi raporları düzenleyen öğretim üyelerinin de bilinmesinde yarar ummaktayız. Bunlara da "özerklik şilti" verilmesini üniversitenin yetkili kurullarına öneriyoruz.

Şimdi açıklayalım.

Siyasal Bilgiler Fakültesi eski Dekanı ve Anayasa Hukuku Profesörü Mümtaz Soysal, "Anayasaya Giriş" adlı ders kitabından ötürü, Askeri Savcı Abdülbaki Tuğ'un kaleme aldığı bir iddianame uyarınca "komünizm propagandası" yaptığı gerekçesiyle yargılanmıştı. Kitabın yayımlanışı üzerinden altı ay geçtiğinden, Basın Yasası gereğince bu kitap hakkında dava açma olanağı yoktu. Ancak, -Dersler bu kitaba dayanılarak verilmiştir... denilerek "Anayasaya Giriş" adlı kitap dolayısıyla yine yargılanmış oluyordu.

Neyse...

Duruşmalar sürüp durdu. Soysal'ın avukatları Uğur Alaca-kaptan, Ahmet Tahtakılıç ve Turan Güneş'ti. davaya bakan 3 No'lu Askeri Mahkeme, kitabın incelenmesi için bir bilirkişi kurulu seçti.

Kurulu tanıtalım... İstanbul İktisat Fakültesi Profesörü Sabahattin Zaim... İstanbul Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Profesörü Selçuk Özçelik... İstanbul iktisat Fakültesi Profesörü Amiran Kurtkan... istanbul iktisat Fakültesi Profesörü Nevzat Yalçıntaş... istanbul Hukuk Fakültesi Profesörü Ayhan Önder...

Bu pek sayın profesörler, hazırladıkları bilirkişi raporunda,
-Kitapta komünizm propagandası vardır... demişler, ama Askeri Yargıtay,
-Bu profesörler tarafsız sayılmaz... gerekçesiyle yeni bilirkişiler seçilmesini istemişti. Mahkeme,
-Hayır bunlar tarafsızdır... diye diretmiş, bu "har gür" devam ederken Af Yasası çıkmış ve dava da ortadan kaldırılmıştı.

Bilirkişilerden Ayhan Önder, askerlik görevini kırk yaşının baharında yerine getirmek amacıyla Tuzla Piyade Okuluna katılmış ve "vatan hizmeti"ni Selimiye Kışlasında sıkıyönetim "emrinde" geçirmiştir. Bu bilirkişilerden bazıları, son zamanlarda bildin yayımlayan "sağcı" profesörlerin en önünde "arz-ı endam" eyleyerek, "tarafsızlıklarını" bir kez daha kanıtlamışlardı!

Yine Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Özer Ozan kaya ve Doç. Dr. Mete Tuncay, birlikte yaptıkları bir çeviri nedeniyle tutuklanmışlar ve haklarında "komünizm propagandası" gerekçesiyle kamu davası açılmıştı. Bu dosyanın da bir ünlü bilirkişisi var. istanbul Hukuk Fakültesi amme hukuku
öğretim üyesi pek Sayın üstat Ord. Prof. Dr. Recai Galip Okandan... Üstadın bir başka bilirkişiliğini de açıklayalım yeri gelmişken, istanbul Yüksek Öğretmen Okulu öğrencilerini yayımladığı bir bildiri, üstat Okandan ile birlikte Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer ve asistanı Dr. Kayhan içel'e gönderilir. Bu üç bilirkişi bildiriyi inceleyerek, "Suç yoktur..." derler. Dosya numarasını verelim: istanbul Basın Savcılığı, 968/59. Tarih: 26.1.1968.

Aynı bildiri, bu kez yine üstat Okandan ile birlikte yine ünlü üstatlardan Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer'e gönderilmiş. Bu kez yanlarında, Dünya gazetesi sahibi Bedii Faik'in kardeşi ; ilhan Akın da bilirkişi olarak seçilmiştir. Aynı üstatlar, aynı ordinaryüsler, aynı profesörler, aynı hukuk doktorları, yani üstat Okandan ile üstat Dönmezer, daha önce "suç yoktur..." dedikleri bildiri için,
-Bu bildiri Türk Ceza Kanunu'nun 159'uncu maddesini ihlal eder... deyip basmışlar imzayı, inanmazsanız, bunun da dosya numarasını verelim: istanbul 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi, 968/1029.

Bu ünlü Ord. Prof. Dr. Sulhi Sönmezer benim için de bilirkişi raporu vererek, hakkımda kamu davasının açılmasını sağlamıştı. Bir de Yılmaz Günal adında doçent var. Bunu da u-nutmayalım sakın. Yılmaz Günal, Siyasal Bilgiler Fakültesi Ceza Hukuku do-çentlerindendir. 12 Mart muhtırası dolayısıyla yazdığımız bir yazı için bu doçent, bilirkişi seçilmiş ve raporuna şunları yazmıştır:

-Orduya.. "Uyanık ol" anlamının mevhumu muhalifinden "uyuyor" demekte TCK. 159/1'in yanı devletin askeri kuvvetlerini tahkir ve tezyif suçunun unsurları bulunduğu kanaatine vardık,..

Uyanık ol demek, uyuyorsun demekmiş!.. Bunun dosya numarası da: Ankara Basın Savcılığı Hazırlık 1971 /251 'dir. Bu rapora dayanılarak hakkımızda tutuklama karan çıkmışsa da Ağır Ceza Mahkemesine çıktığımız ilk duruşmada beraat ettik, sonradan.

Bugün de sizleri bu bilirkişilerle baş başa bıraktık. Beğendiniz mi?..

(Uğur Mumcu / Yeni Ortam, 22 Ocak 1975)


Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.