Olan biten

Lockheed davası

ŞİMDİ NE OLACAK?..
Askeri Yargıtay Üçüncü Dairesi, Hava Kuvvetleri eski Komutanı emekli Orgeneral
Emin Alpkaya ite ilgili beraat kararını onadı. Böylece, Genelkurmay Mahkemesince
verilmiş bulunan beraat kararı kesinleşmiş oldu. Karar kesinleştiği için, bazı
noktalar üzerinde durmakta yarar görüyoruz.
Alpkaya hakkındaki dava, Genelkurmay Başkanının isteği ü-zerine açılmıştır.
Genelkurmay Mahkemesi Savcısı Mehmet Turan, sanıkların ifadelerini aldıktan
sonra iddianame düzenleyerek, Orgeneral Alpkaya ile birlikte, Korgeneral ihsan
Göksaran, Tuğgeneral Apdullah Tenekeci ve Kurmay Albay Sinan Bilge'nin
cezalandırılmalarını istemiştir. Savcı Mehmet Turan, hazırladığı iddianamede
Alpkaya'nın, "hizmete ilişkin gerçeğe aykırı belge düzenlemek" suçunu sabit
görmüş, ancak, suç kanıtlarında hiçbir değişiklik olmamasına rağmen, aynı savcı
"esas hakkındaki mütalaasfnda, sanıkların beraatını istemiştir.
Bu tutumu hukuk açısından tutarlı bulma olanağı yoktur. Askeri savcının bu
tutumunun hukuksal değil, siyasal nitelikleri ağır basmaktadır. Askeri savcı, bu
davanın başında öylesine hukuk dışına düşmüştü ki, Basın Yasasının yasaklayıcı
hükümlerine rağmen, duruşma başlamadan önce Alpkaya'nın cezalandırılmasını
isteyen iddianamesini, basına açıklayarak bir "siyasi sözcü" gibi davranmıştı.
Burada biz sadece, Askeri Savcı Mehmet Turan'ın, Ali Elverdi başkanlığındaki
sıkıyönetim mahkemesi üyesi olduğunu ve üç gencin idam kararlarının altına imza
attığını kaydederek, konunun başka özelliklerine geçelim.
Genelkurmay Mahkemesi, Alpkaya ile ilgili iddiaları araştırmak için kurulan
"Milli Savunma Bakanlığı idari Araştırma ve Soruşturma Kurulu"nun, gerek
kuruluş, gerekse işleyişinde bazı suçlar işlendiği gerekçesiyle, Milli Savunma
Bakanı Ferit Melen ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sancar haklarında
kovuşturma açılmasını istemiştir. Gerekçeyi okuyalım:
- Bu kurulun kurulmasını ve görev yapmasını sağlayanlar hakkında gerekli yasal
işlemin icrası için, ilgili belge suretleri de eklenerek, durumun askeri
savcılık kanalıyla nezdinde mahkeme kurulan komutan olarak Genelkurmay Başkanlığına duyurulmasına...
Genelkurmay Başkanlığının, Alpkaya hakkındaki kararın bu bölümünün hükümden
çıkarılması yolundaki istemi de Askeri Yargıtayca hukuka aykırı görüldüğünden,
reddedilmiştir. Bu durumda, Milli savunma Bakanı Melen ve Genelkurmay Başkanı
Sancar hakkında kovuşturma açılması gerekmektedir. A-ma nasıl?
Genelkurmay Başkanı hakkında dava açılabilmesi için, Genelkurmay savcısının
harekete geçmesi gerekmektedir. Askeri Mahkemeler Kuruluş ve Yargılama Usulü
Yasasının 8'inci maddesi uyarınca askeri savcıya bu soruşturma için emir vermesi
gereken makam Genelkurmay Başkanlığıdır. Ancak bu olayda, Genelkurmay Başkanının
"kişisel engeli" çıktığı için, soruşturma emrinin, Genelkurmay Başkanının
"kanuni vekili" o-lan Kara Kuvvetleri Komutanınca verilmesi zorunludur.
Milli Savunma Bakanı Ferit Melen'in yargılanabilmesi için dokunulmazlığının
kaldırılması gerekmektedir. Melen'in dokunulmazlığının kaldırılması için, önce
hakkında bir soruşturma a-çılması, soruşturma açan savcının Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığına başvurarak, dokunulmazlığının kaldırılmasını istemesi
gerekmektedir.
Bütün bunlar "yasal" yollardır. Bu yasal yolların işletilip işletilmeyeceği,
mahkeme kararının bir yana atılıp atılmayacağı, ö-nümüzdeki günlerde belli
olacaktır...
Alpkaya davası, Lockheed rüşvet olayı ile birlikte ortaya a-tıldı. Alpkaya'nın,
Lockheed rüşvetiyle hiçbir ilgisi olmadığı, daha olayın başlangıcında belliydi.
Fakat askeri savcı, dosyayı okur okumaz "kovuşturmaya yer olmadığı" kararı verip
davayı sonuçlandıracağına, sonradan beraatlarını istediği sanıkları mahkeme
önüne çıkartmıştır. Neden?.. Orgeneral Alpkaya görevinden ayrılmasaydı, 30
Ağustos günü emekli olacak ve yerine, en kıdemli orgeneral olan irfan Özaydınlı
getirilecekti. Hava Kuvvetleri Komutanlığına Orgeneral Özaydınlı yerine,
Korgeneral Cemal Engin atanmıştır. Niçin?..
Bu nedenlerin ve niçinlerin yanıtlarını vermek gerekiyor. Bu yanıtlarla
birlikte, Milli Savunma Bakanı ile Genelkurmay Başkanı hakkındaki suç
ihbarlarının kovuşturma konusu olup olmayacağı da ortaya çıkacaktır... Ayrıca, Lockheed rüşvet olayının, bu gürültü içinde unutturulup unutturulmadığı da...
Görüyorsunuz, Silahlı Kuvvetlerin bütünlüğüne kim zarar veriyor? Kimler veriyor,
görüyorsunuz değil mi?..
(Uğur Mumcu / Cumhuriyet, 25 Haziran 1976)

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.