Olan biten

Kürt-İsrail ilişkileri

Kürt-İsrail iliskilerinin temeli, yaklasık kırk asır öncesine dayanıyor. Kassit Kürtlerinin hakim oldugu Harran’da yasayan Hz. İbrahim, belki de bu iliskinin ilk basamagını olusturdu. Hz. İbrahim, M.Ö 1800 yıllarında Tanrının istegi üzerine baba ocagı Harran’ı terk ederek, vaadedilmis topraklara göç eder. Hz. İbrahim, Harran’ı terk etmesine ragmen Kürdistan ile iliskileri kopmaz. Bunun en iyi örnegi, kendisinden sonra neslini Tevrat, Tekvin, 12: 2. devam ettirecek olan oglu ve torunlarını baba ocagı Kürdistan’da yasayan akrabalarının kızlarıyla evlendirmesidir.

Eski Ahit bu olayı söyle aktarır: ‘Ve göklerin Tanrısı ve yerin Tanrısı Rabbin hakkı için sana yemin verdiririm ki, içinde oturmakta oldugum Kenanlıların kızlarından ogluna kadın almayacaksın; fakat benim memleketime ve akrabama gideceksin ve oglum İshak için bir kadın alacaksın. Ishak’ın oglu Yakup nam-ı diger İsrail’de kendine es olarak dayısının kızını seçer. Akraba evliligi gelenegi, günümüzde de gerek Kürtler arasında, gerekse Yahudiler arasında devam etmekte. Hz. İbrahim, akraba evliligi gelenegi ile baba ocagı ile iliskilerini sürdürmüstür.

Yakup ile tarih sahnesine çıkan İsrailogluları, Yusuf ile akraba evliligi gelenegini bozdular. Bu da İsrailogluları’nın Kürdistan ile iliskilerin kopmasına neden olur.

Mısır’da Firavun’un sarayından bir kızla evlenen Yusuf, İsrailogluları’nı Kenan ve Mısır diyarında büyük bir güç yaptı. İsrailoglularının hızla çogalması ve Mısır’da güçlenmeleri Firavunu korkutu. Firavun İsrailogluları’na yönelerek, katliamlara basladı. Bu katliamlardan kurtulan Musa peygamber, Yusuf’tan sonra Hz. İbrahim’in soyunu sürdürerek, İsrailogluları’nı Mısırlıların esaretinden kurtardı.

Kitabı Mukaddes bu olaya söyle yer verir: ‘Ve vaki oldu ki, o çok günler geçerken, Mısır kıralı öldü ve İsrailogluları kölelik sebebinden onların figanı Tanırı’ya çıktı. Ve Tanrı onların iniltilerini isitti ve Tanrı İbrahim ile, İshak ile ve Yakub ile olan ahdini hatırladı. Ve Tanrı İsrailoglularını gördü ve Allaha malum oldu.

‘... Tanrı onu çalının ortasından çagırıp dedi: Musa, Musa! Ve O: İste ben, dedi. Ve dedi: Buraya yaklasma; çarıklarını ayaklarından çıkar, çünkü üzerinde durdugun yer mukaddes topraktır. Ve dedi: Ben babanın Tanrısı, İbrahim’in Tanrısı, İshak’ın Tanrısı, ve Yakubun Tanrısıyım. ...Ve Rab dedi: gerçekten Mısır’da olan kavmimin sıkıntısını gördüm ve angarya memurlarının yüzünden onların feryadını isittim; çünkü onların acılarını bilirim ve onları Mısırlıların elinden kurtarmak için, onları o diyardan iyi ve genis bir diyara. ...Ve simdi gel ve benim kavmimi, İsrailoglularını, Mısır’dan çıkarmak için seni Firavuna göndereyim...

Asur İmparatoru Sargon, M.Ö 722’de İsrail Krallıgı’nın baskenti Samari’yi elegeçirince halkın bir kısmını sürgüne gönderiyor. Sürgüne gönderilen Yahudilerin birçogu Kürtlerin yasadıgı bölgeye getirilince sekiz asır boyunca kopuk olan Kürt-Yahudi iliskileri yeniden baslamıs oldu.

Yahudi Ülkesi, 2. kez M.Ö 586’da Babil İmparatoru Nebukadnezar’ın saldırılarına maruz kalmıstı. Bu saldırılar neticesinde ülkeleri Judea Krallıgı’nı kaybeden Yahudiler, bu kez de Babil ordusu tarafından sürgüne gönderilmisti.

Birçogu Kürdistan ve yakın bölgelere sürülen binlerce Yahudi, burda onlarca yıl kaldı.

Kürt-Yahudi iliskileri, M. Ö. 530 dolaylarında Mado-Pars Kralı Kors’un Yahudileri Babil esaretinden kurtarmasıyla daha da perçinlesti. Kors ele geçirdigi topraklarda birkaç ay kalıp dinsel toleransı hayata geçirir. Kendisine yardım eden Babil halkının yanısıra Yahudileri de ödüllendirir. Buna göre; Yahudilerin Babil sürgünü sona ermis ve yurtlarına geri dönmeleri saglanmıs, Kudüs’ün ve kutsal tapınagın yeniden insasında yardım edilmis, Nebukadnezar’ın Yahudilerden alıp Babil tapınaklarına dagıttıgı altın ve gümüsten olan kutsal esyalar da geri verilmistir.

Kürdistan’da kalmayı tercih eden Hahamlar, Zerdest inancının diger dinlere karsı hosgörülü özelliklerinden yararlanarak, Yahudiligi yaymaya çalıstılar. Hahamların bu faaliyetleri yaklasık bes asır sonra meyvesini vermeye basladı. Bu olaydan sonra, Kürtlere yakınlık duyan Yahudilerin bir kısmı Kürdistan’da kalıcı oldular.


Remezan Kerim

26.09.2010

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.