Karadeniz Teknik Üniversitesi

KUŞATMA...
Bugün de Trabzon'a doğru uzanalım ve Karadeniz Teknik Üniversitesi dosyasına
şöyle bir bakalım.
Haydi başlayalım...
Üniversitenin anlı şanlı bir rektörü vardı. Adı Saffet, bir başka adı Rıza,
soyadı da Alpar. Bu bir hanım profesördür. Bu hanım profesör şimdi emekli
olmuştur ve olur olmaz da "Başbuğ Türkeş'in partisine kaydolmuştur." "Dokuz
Işık" ilkesine yürekten bağlıdır. Bu hanım profesör, istanbul Üniversitesi Kimya
Fakültesi Dekanıyken bazı olaylara yol açmış, sonunda Trabzon'a gelerek
üniversiteye rektör olmuştur.
Bu hanım profesörü Karadeniz Teknik Üniversitesine atayan, üniversitenin eski
rektörü Ekrem Göksu'dur. Bu da çok "muhterem" bir yurttaşımızdır. Göksu adı
petrol sorunu ile ortaya çıkmıştır. Göksu, açıklıkla ve kesinlikle, ülkemizdeki
petrollerin yabancı şirketler eliyle işletilmesini istemektedir. Fakat aynı
zamanda "milliyetçi"dir...
Ekrem Göksu'nun görev süresi dolunca, Saffet Rıza Alpar, devrin Milli Eğitim
Bakanı Sabahattin Özbek imzasıyla üniversite rektörlüğüne getirilmiştir. Alpar
gelir gelmez üniversite rektörlüğüne sekreter olarak Korkmaz Açıkgöz'ü atadı.
Korkmaz Açıkgöz, Milliyetçi Hareket Partisi milletvekili adayların-dandı, ancak
kazanamamıştı.
Bir Türkeşçi rektör...
Bir Türkeşçi sekreter...
Saffet Hanım, "ülküdaşı" Bahriye Yaramış'ın üniversiteye fizik profesörü olarak
atanmasını sağladı. Sağladı, ama bir de Bayan Yaramış'ın oğlu Aydın Yaramış
vardı. O ne yapacaktı.
Çare bulundu... Aydın Yaramış'ın üniversite giriş sınavında gerekli puanı
tutturamadığı söyleniyordu, ama herhalde yeterli puan almış ki 9.1 1.1973 gün ve 18 sayılı Senato kararı ile üniversitenin Kimya Bölümüne kaydını yaptırdı. Şimdi 80092 numaralı öğrenci olarak öğrenimine devam
etmektedir.
Acaba üniversite girişinde kaç puan almıştı? Bize ne? Alan razı, veren razı...
Saffet Rıza Alpar Hanımefendi, ülkücü öğrencilere türlü olanaklar tanıdıktan
sonra emekli oldu. Ülkücü öğrenciler, Alpar'ı,
- Bozkurt Alpar... diye gösterilerle uğurlamışlardı. Anlattığım gibi, Alpar
Türkeş'in partisine kaydoldu. Geçen aylarda Ankara'da Ülkü Ocakları bir büyük
gösteri düzenlediler. Alpar burada başkan seçildi. Sonra da "parti müfettişi"
olarak Trabzon'a gitti.
Hanımefendi Trabzon'a gelir gelmez olaylar da şladı. Vali olayları önlemek için
tedbirler aldı. Yurtlan bir süre için kapattı. Jandarma birliklerinden yardım
istendi. Alpar Hanımefendi otellerde kalmayı hiç sevmez. Trabzon'a geldiğinde
doğru üniversite lojmanlarına gider orada kalır. Eski rektöre saygı gerekmez mi?
Gerekir...
Üç hukukçu öğretim üyesi Ankara'dan ders vermek için üniversiteye gelip
gitmişlerdir. Bunlardan birincisi Doçent Fikret Eren'dir. Ankara Hukuk
Fakültesinde Medeni Hukuk Doçenti olan ve bugünlerde profesörlük tezini
hazırlamakta olan Doçent Eren, "Doçent Dr. Kurt Karaca" imzasıyla "Milliyetçi
Türkiye" adlı bir kitap yayımlamıştır. Bu kitap ülkücü öğrencilerin el
kitabıdır.
Öğretim üyelerinden ikincisi Doçent Seyfullah Ediz'dir ve Doçent Eren'den sonra
Karadeniz Teknik Üniversitesinde dersler vermiştir. Bu öğretim üyesi de 12 Mart
döneminde arkadaşları aleyhine sıkıyönetim mahkemelerinde ifadeler vermiştir.
Şimdi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kamu Personeli Sendikası Hukuk Müşaviridir.
Üçüncü öğretim üyesi de Profesör Erol Cansel'dir. Cansel 12 Mart tarihinden önce
devrimcilik adına mangalda kül bırakmaz, düzenlenen bütün yürüyüşlere katılır,
bütün forumlarda konuşurdu. Bazı devrimci öğrenciler Erol Cansel'i dekan
seçtirebilmek için çalıştılar ve bu çabanın sonunda Cansel devrimci öğrencilerin
desteğiyle Ankara Hukuk Fakültesi Dekanlığına seçildi. Bir süre sonra 12 Mart
gelip çattı... Cansel bu kez kendisini dekanlık seçimi için destekleyen öğrenciler başta olmak üzere,
sıkıyönetim mahkemeleri'nde sanıklar aleyhinde i-fadeler verdi. Aynı günlerde
"Ülkücü Öğretmenler Derneği" kongre başkanlığına getirildi.
Bunlar "uçan hocalar" dır. Çünkü uçakla gelip ders vermekte ve on beş günde bir
gelip 14 ders verip gitmektedirler. Her ders için ödenen para 250 lira kadardır.
Yol ücreti hariç...
Karadeniz Teknik Üniversitesinde üç asistan hukukçu vardır. Bunlardan biri ünlü
Askeri Savcı Abdülbaki Tuğ'un kardeşi Adnan Tuğ'dur. Adnan Tuğ hukuk öğrenimine
1964 yılında istanbul'da başlamış ve dört yıllık öğrenimi yedi yılda "orta"
dereceyle tamamlayarak, Karadeniz Teknik Üniversitesi öğretim kadrosuna
alınmıştır. Tuğ'un fakülteye giriş tarihi 1964, çıkış tarihi ise 1971 'dir. Bir
kez de yaş düzeltmesi yaptırmıştır her nedense.
Evet bütün bunlar rastlantıdır. Doçent Fikret Eren, Kurt Karaca adıyla kitap
yazan ülkücüdür. Askeri Savcı Abdülbaki Tuğ'un en yakın arkadaşıdır. Seyfullah
Ediz, Fikret Eren'in iş ortağıdır. Erol Cansel bu iki öğretim üyesinin en yakın
dostudur ve Ülkücü Öğretmenler Derneği yöneticisidir. Abdülbaki Tuğ'un kardeşi,
bu üç öğretim üyesinin sırayla ders verdikleri üniversitede asistandır.
Seyfullah Ediz de, Erol Cansel de 12 Mart döneminde askeri savcılarla yakın
işbirliği yapmışlardır.
Dayanışma dediğin böyle olur...
(Uğur Mumcu / Yeni Ortam, 22 Şubat 1975)

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.