Olan biten

Türban bölü CHP

Türban üzerinden başlatılan tartışmalar, CHP'nin bölüneceği iddialarını güçlendirdi. Gündelik siyaset içinde cereyan eden her türlü tartışmada kendi içinde kutuplaşmaktan kaçınamayan parti kadroları, "türban", ve "açılım"dan sonra, "hükümetle ve cumhurbaşkanıyla ilişkiler" kesirine de bölünerek paydalara ayrıldı. Grup Başkanvekilinin ağzından yapılan "katılmayacağız" açıklamasıyla resepsiyon konusunda önü kesilmek istenen Kemal Kılıçdaroğlu'nun durumu antrenman maçında tekme yiyen forvet oyuncusundan farksız.

Erdal İnönü dönemide Genel Başkan Danşımanı sıfatıyla SHP'de bulunmuş Sabah Yazarı Hasan Bülent Kahraman, bölünerek hayatta kalmanın kurucu misyonla anılan bütün partiler gibi CHP'nin de genetik yapısında kodlu olduğunu söylüyor. Baykal ve ekibinin tasfiyesinden sonra bölünme için umutlanan Kahraman'a göre Kılıçdaroğlu, mesihinkine benzer bir misyon üstlendi.

Baykal'ın himayesinde sağcı tutumunu ve görüşünü mahsup tutarak uzunca bir dönem boyunca CHP Grubu'nda sandalye işgal etmeyi başarabilmiş İstanbul Milletvekili İlhan Kesici'nin "bana müsade" derken yaptığı açıklama da bölünme beklentisi içinde olanları haklı çıkaracak cinstendi. Taktik ve stratejik vizyonu dikkate değer bir kaç isim arasında sayılır kendisi. Kesici, istifasını gerekçelendirirken, en genel planda, devlet katında yeni bir dönemin başlamakta olduğu teşhisini kayda geçirttikten sonra, "Partide yeni bir yönetim ve yeni bir siyasi anlayış dönemi başlamış bulunmaktadır. Başta fikri temelde olmak üzere, yeni parti yönetimi ve yeni siyaset anlayışına etkili bir katkı sunabileceğim bir durum bulunmadığını hissediyorum. Bu münasebetle özgür bir siyasi söylem ve tavır içinde olmak gerektiği düşüncesine ulaşmış bulunuyorum." demişti.

Partideki herkes, tıpkı Kesici gibi yeni dönemle ilgili sezgilerine kulak verse ve onları söyleyebilmek için "özgür bir siyasi söylem ve tavır içinde olmayı" seçse, bölünme kendiliğinden gerçekleşecek gibi.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.