Olan biten

Kürt siyaseti ANAP'ını arıyor

Kürt siyasetinin kendi ANAP'ını
aradığını düşünenler, barışma yemeğinde
 buna dönük adımların izlerini sürdü.

Barış ve Demokrasi Partisi Eşbaşkanı ve Demokratik Toplum Kongresi Başkanı Ahmet Türk'ün mensubu bulunduğu Türk Aşireti ile Metinan Aşireti'ne mensup Temelli ailesi arasında geniş katılımlı bir yemekle sağlanan barış, Kürt siyasetinin geleceğine ilişkin değişik yorumlara kaynaklık ediyor. Buna göre, "açılım", "eylemsizlik kararı" ve "müzakere süreci" gibi terimlerle ifade edilen bir döneme rastlayan barışma yemeğinin düpedüz diplomatik veçheleri var. Devletin korucu kadrolarının nefer kaynağı olarak bilinen, Metinan aşireti ile Kürt siyasetinin parlamentodaki uzantısını simgeleyen Türk Aşireti arasındaki bu temas, Kürt siyasetine stratejik yenilikler getirmeye aday.



Kürt açılımı dolayısıyla oluşan siyasi iklimden bölgenin köklü aşiretleri farklı şekillerde etkileniyor. Tasfiyesinin sıkça telaffuz edilmesi dolayısıyla koruculuk müessesesinde görülen çözülme, bölgedeki "devlet yanlısı" aşiretleri misyon bunalımıyla karşı karşıya getirirken, örgüt yanlısı aşiretler de yürütüldüğü söylenen müzakerelerdeki kapsam ve temsil biçimlerinden kaygılı. Savaşın, silahlı taraflar arasında yapılacak görüşmelerle sonlandırılması gerektiğini söyleyegelen ve görüşmelerin askeri boyutuna muhatap olarak dahil olmaktan ısrarla kaçınan BDP, savaş sonrası dönemin baharına güçlü bir siyasi aktör olarak çıkmak için kapsayıcı bir dil peşinde. 

Geçtiğimiz yılın haziran ayında 600 delegeyle toplanarak Ahmet Türk'ü başkanlığa seçen Demokratik Toplum Kongresi, şimdilik en geniş şemsiye olarak görülüyor. Süryaniler adına Yakup Gabriel, Devlet eski Bakanı Adnan Erkmen Diyarbakır Protestan Kilisesi'nden Ahmet Güvener, Şeyh Sait ailesi adına Feyzullah Deniz, Alevi Birliği Federasyonu'ndan Kemal Bülbül, Yezidi temsilcisi İbrahim Biro'nun yanısıra eski milletvekilleri, akademisyenler ve sanatçılar da katılımştı.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.