Olan biten

Meclis’te “Türkçe olmayan bir dil” patladı

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin “Bilinmeyen bir dil” diyerek yasaklamasından sonra, TBMM Tutanak Müdürlüğü de geçtiğimiz günlerde “Türkçe olmayan bir dil”e maruz kaldı. Olay, stenografların benzinde meydana gelen ani renk değişikliği sayesinde farkedilebildi. Parça tesirli bomba etkisi yaratan olayda can kaybı meydana gelmezken, hasar tespit çalışmalarının zaman alacağı bildirildi. Olay üzerine çevrede geniş çaplı bir operasyon başlatıldı. Kavaslar panik halde yangın kovalarına davranırken, çaycı filit pompayla sinek ilacı sıktı.

Etkisiz hale getirildikten sonra geniş güvenlik önlemleri altında Emniyet Genel Müdürlüğü’nün kriminal labaratuvarlarına getirilen tutanaklar, hafiye büyüteçleriyle inceleme altına alındı. Özel eldivenli uzmanlar tutanak metinlerini işaret parmaklarıyla takip ederek mukabele usülü satır satır okudu. Ekipler, “one minute”, “wikileaks” ve “associated press”, gibi kelimelerle birlikte “spas” şeklinde yazılan bir sözcüğe daha GBT uyguladı. “En Türkçe olmayan” şüphesiyle gözaltına alınan “Spas” çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine kondu.

Emniyet Genel Müdürü, Jandarma Genel Komutanı, Meclis Tutanak Müdürü ve Cristoph Daum’un tercümanıyla ortak basın toplantısı düzenleyen Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, sızmanın önceki gün Kamu görevini kötüye kullanma cezalarının indirilmesini öngören değişiklik teklifinin görüşülmesi sırasında meydana geldiğini söyledi. Sözcüğün BDP İstanbul Milletvekili Hasip Kaplan tarafından telaffuz edilerek ortama salındığını açıklayan Şahin, “Genel kurula biber gazı sıkmanın meclisin itibarını zedeleyeceğini değerlendiriyoruz. O nedenle doğrudan biber tatbikine karar verdik. İç tüzük buna müsait” dedi.

Çekmecesinden çıkardığı bir kutu daksili Tutanak Müdürlüğü’ne hediye eden Şahin, “Vatandaşlarımız müsterih olsun” dedi. Böylece Hasip Kaplan’ın konuşması, tutanaklarda dipnotuyla birlikte yayınlandı. “Merhaba”nın Kürtçe karşılğı olan “spas” sözcüğü silinip yeri boş bırakılırken, okuyucu “Bu bölümde Hatip tarafından Türkçe olmayan bir dilde bir kelime kullanıldı” şeklindeki dipnota yönlendiriliyor.

Hasip Kaplan’ın konuşmasının sansürlenen kısmı şöyle:

… Şimdi, Parlamentoda 600’ü aşkın fezleke var. Bu fezlekelerin 545 tanesi partililerimize ait, hepsi düşünce açıklaması. Bunların başında ya Mecliste, ya da partide, ya mitingde, ya seçimde yaptığımız konuşmaları kapsıyor. Hatta Kürtçe su istedik diye de fezlekeler geldi, merhaba “….” (x) dediğimiz için de geldi. Evet, 545 fezleke geldi bize ama bizim dışımızda da fezlekeler var Mecliste… 

İlgili tutanağa göz atmak için resme tıklayın.

1 yorum:

  1. Son aldığımız haberlere göre konu bundan çok önce, 2008 yılında Köksal Toptan'ın Meclis Başkanı olduğu dönemde de gündeme gelmiş. O zamanki adıyla DTP Grubu, konuşmaları içinde geçen Kürtçe sözcüklerin tıpkı Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yaptığı gibi "bilinmeyen bir dil" ibaresiyle tutanağa geçirilmesine itiraz etmişler.

    Köksal Toptan, uygulamanın 1991 yılından bu yana sürdürüldüğünü, Kürtçe sözcüklerin tutanaklara "anlaşılmayan bir dil" ibaresiyle geçirmek yönünde bir teamül oluştuğunu söylemiş. Toptan daha uzlaşmacı davranarak esnemek istemiş ve “Keşke, daha yumuşak bir ifadeyle, ‘Türkçe olmayan bir dil’ denilebilseydi, bu daha iyi olabilirdi. Mümkünse, arkadaşlarımdan da rica ediyorum, bundan sonra ifadeyi o şekilde yumuşatmakta da yarar var. ‘Türkçe olmayan bir dil’ olsa daha daha yumuşak olur” demiş.

    DTP’li milletvekillerinin “hangi dil ile konuşuluyorsa, o dilin adı yazılsın” şeklindeki önerisi üzerine Toptan, “Onu tutanaktaki arkadaşlarımız bilemez ki...” karşılığını vermiş. Bunun üzerine DTP'liler "Stenografların bilmediği bir dil" denmesine rıza göstermiş.

    konuyla ilgili NTV'nin haberine bakılabilir.

    http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/470426.asp

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.