Olan biten

Esad Paşa

"İzzet Paşa'nın kardeşi ve İstanbul'da son zamanda polis müdürlüğü ve o esnada Anadolu Hükümeti memuru gibi hareket ve hizmet eden Esat Paşa'yı Sivas'a vali yapmağı Hey'eti Vekile'de teklif ettiler. Muvafık gördüler. Bana sordular. "Olmaz" dedim. Rauf, "Niye, fena adam mı?" dedi.. "Sebebi basittir. İyi adamdır, fakat Arnavut'tur. Onun için." dedim. Rauf kıpkırmızı oldu. Suratıma sanki bir fırça zencefre sürdüler. Benim Hey'eti Vekile'de bulunduğum zaman, Türk'ten gayrisinin vali ve mutasarrıf tayinine imkan yoktu. Bunları Hey'eti Vekile tayin ederdi. Hey'eti Vekile kararları ekseriyete tabi değildi. Biri itiraz edince olmazdı. Yahut ihtilafı Meclis'e hallettirmek lazımdı. Bu güzel bir şeydi. Fakat hiçbir ihtilaf da meclise götürülmemiştir. İhtilafa uğrayan mes'eleler sakıt olmuştu.

Rauf Abaza ya, bu cihetten bana müthiş kızardı. Bir şey de söyleyemezdi. Sade kendisi kan boğacak gibi kızarırdı. Hiddetini alamayınca ne yapsın... Müdafaa-i Milliye Vekili olan Kazım (Şimdi Meclis Reisi) "Ama ben onu tercih eder başka memuriyete korum" dedi. "Benim elim erişse ona da mani olurum, fakat ermez. Sen Arnavut'u himaye et!" dedim. Sustu. Sonra Esat'ı paşa yapmışlar.

Aradan bir yıl geçti. Ben vekillikten düştüm. Esad'e İstanbul'da bir iki defa rast geldim. Esat bana selam vermek değil, hain manda gibi bakıyor, adeta beni çiğ çiğ yiyecek. Tabi benim metelik verdiğim yok. iş anlaşıldı. Vekillerden biri zannımca Kazım, ona vali yapılmamasının sebebini söylemiş. Adam bize düşman olmuş, şu edepsizliğe bakın!... Hey'eti Vekile müzakereleri mahremdir. İşte Türk'lük gayretimizden bir düşman daha kazandık. Halbuki ben Esa'dı severim. Vaktiyle ben profesör iken Haydarpaşa'da Tıbbiye'de müdür idi. Zülüflü İsmail akrabası ve onun sayesinde terfihler ederken hafiyelik etmezdi. Ahvali her surette dürüsttü. Bu suretle kendisine kalbi muhabbeüik vardı. Polis müdürlüğünde de izzet Paşa'ya rağmen iyi yol tutmuştu, fakat ne yapayım, prensip mes'elesi. Bu memlekette yüksek mevkilere ve memleketin idaresi sade Türk'ün hakkıdır."

Rıza Nur
Hayat ve Hatıratım Cilt 3 S. 1183

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.