Turgut Gençal
Huzur Giyim'in sahibi. 1994 yılında Yalova'daki çiftlik evinde hizmetçisine tecavüz ettiği oğlu Abdullah Gençal tarafından ihbar/iddia edildi. Oğlu ihbar dilekçesinde şunları anlattı:
"Babam 2000 yılının başında Beykoz'datki çiftlik evinde kimsenin bulunmadığı bir sırada bahçıvan M.nin karısına ilişki teklif etmiştir. Telefonla ve yüz yüze yapılan teklifleri kadın reddedince de babam, 'Ben daha önce Yalova Akköy'deki çiftlik evindeki behçi A'nın eşiyle birlikte oldum, hiç sıkıntı olmadı, onu paraya boğdum, sende evet de , aramızda gizlir kalır' gibi taciz edici sözlerde bulunmuştur. Kadın, 'ekmek parası için çalışıyorum, eşime ne derim, nasıl inançlı bir insansınız' diyerek teklifi reddetmiştir. Buna rağmen babam, evin boş olduğu bir gün kadına saldırmış, üzerindeki kıyafetleri çıkartarak zorla birlikte olmaya çalışmıştır." Hizmetçinin durumu kocasına anlattığını, bunun üzerine de bahçıvanın, babasını pompalı tüfekle kovaladığını iddia eden oğul Gençal, annesinin olay günü eve gelmesi üzerine konudan haberdar olduğunu kaldetti. Oğul Gençal, bunun üzerine annesi Gülizar Gençal'in ağabeyleri Hulusi ve Bahadır'ı çiftliğe çağırdığını, bahçıvan ile eşinin işten atılmasını, olayın ört bas edilmesini istediğini de iddia etti. Gençal, "Ağabeylerim tabancayı Mustafa'nın başına dayayarak, 'sen bizim kim olduğumuzu bilmiyor musun, babamızı nasıl tehdit edersin, seni ve karını öldürüp gömeriz' teditlerinde bulunmuşlar. Ayrıca bu konuyla ilgili konuşmaları halinde ikisini de öldüreceklerini söyleyerek eşyalarını bir kamyona yükleyip memleketlerine göndermişler"dedi. Dilekçesinde kendisinin olayı ağabeyi Hulusi Gençal'dan öğrendiğini kaydeden Gençal, 5 kardeş olduklarını, babayı cezalandırmak için tüm kardeşlerin babayı reddetme kararı aldığını da ifade etti.Gençal, dilekçesinde "Yaşanan bu çirkin olaylardan duyduğum büyük vicdani rahatsızlık sebebiyle İstanbul'u terkedip Bodrum'a yerleştim" dedi.
Abdullah Gençal, 1994 yılında babasının Yolaca Akköy'deki çiftliğinde hizmetçisine tecavüz ettiği iddiasıyla ilgili olarak da dilekçesinde şunları kaydetti:
"Annem Gülizar bu durumu açığa çıkartmam için beni aradı. O dönem birlikte olduğum şarkıcı Ebru Gündeş ile çiftliğe gittim. Yaptığım araştırma sonucunda bekçi A'nın eşiyle babamın tehditle birlikte olduğunu öğrendim. Durumu anneme anlattım. Ağabeylerim bu kişiyi sürekli tehdit etmiş ve para vermişler. A. bana bu nedenle birşey yapamadığını söyledi."
Abdullah Gençal, bu çiftin Marmara depreminden sonra ortadan kaybolduklarını, daha sonra ağabeyi Hulusi Gençal'dan ikisinin de depremde öldüğünü duyduğunu anlatarak, babasının annelerinin bilgisi dahilinde iki ayrı kadınla imam nikahlı olarak birlikteliği bulunduğunu da iddia etti. Gençal, dilekçesinde babasının 'Cebren ırza geçme', 2 ağabeyinin ise 'ölümle tehdit' suçlarından cezalandırılmasını istedi.
"Babam 2000 yılının başında Beykoz'datki çiftlik evinde kimsenin bulunmadığı bir sırada bahçıvan M.nin karısına ilişki teklif etmiştir. Telefonla ve yüz yüze yapılan teklifleri kadın reddedince de babam, 'Ben daha önce Yalova Akköy'deki çiftlik evindeki behçi A'nın eşiyle birlikte oldum, hiç sıkıntı olmadı, onu paraya boğdum, sende evet de , aramızda gizlir kalır' gibi taciz edici sözlerde bulunmuştur. Kadın, 'ekmek parası için çalışıyorum, eşime ne derim, nasıl inançlı bir insansınız' diyerek teklifi reddetmiştir. Buna rağmen babam, evin boş olduğu bir gün kadına saldırmış, üzerindeki kıyafetleri çıkartarak zorla birlikte olmaya çalışmıştır." Hizmetçinin durumu kocasına anlattığını, bunun üzerine de bahçıvanın, babasını pompalı tüfekle kovaladığını iddia eden oğul Gençal, annesinin olay günü eve gelmesi üzerine konudan haberdar olduğunu kaldetti. Oğul Gençal, bunun üzerine annesi Gülizar Gençal'in ağabeyleri Hulusi ve Bahadır'ı çiftliğe çağırdığını, bahçıvan ile eşinin işten atılmasını, olayın ört bas edilmesini istediğini de iddia etti. Gençal, "Ağabeylerim tabancayı Mustafa'nın başına dayayarak, 'sen bizim kim olduğumuzu bilmiyor musun, babamızı nasıl tehdit edersin, seni ve karını öldürüp gömeriz' teditlerinde bulunmuşlar. Ayrıca bu konuyla ilgili konuşmaları halinde ikisini de öldüreceklerini söyleyerek eşyalarını bir kamyona yükleyip memleketlerine göndermişler"dedi. Dilekçesinde kendisinin olayı ağabeyi Hulusi Gençal'dan öğrendiğini kaydeden Gençal, 5 kardeş olduklarını, babayı cezalandırmak için tüm kardeşlerin babayı reddetme kararı aldığını da ifade etti.Gençal, dilekçesinde "Yaşanan bu çirkin olaylardan duyduğum büyük vicdani rahatsızlık sebebiyle İstanbul'u terkedip Bodrum'a yerleştim" dedi.
Abdullah Gençal, 1994 yılında babasının Yolaca Akköy'deki çiftliğinde hizmetçisine tecavüz ettiği iddiasıyla ilgili olarak da dilekçesinde şunları kaydetti:
"Annem Gülizar bu durumu açığa çıkartmam için beni aradı. O dönem birlikte olduğum şarkıcı Ebru Gündeş ile çiftliğe gittim. Yaptığım araştırma sonucunda bekçi A'nın eşiyle babamın tehditle birlikte olduğunu öğrendim. Durumu anneme anlattım. Ağabeylerim bu kişiyi sürekli tehdit etmiş ve para vermişler. A. bana bu nedenle birşey yapamadığını söyledi."
Abdullah Gençal, bu çiftin Marmara depreminden sonra ortadan kaybolduklarını, daha sonra ağabeyi Hulusi Gençal'dan ikisinin de depremde öldüğünü duyduğunu anlatarak, babasının annelerinin bilgisi dahilinde iki ayrı kadınla imam nikahlı olarak birlikteliği bulunduğunu da iddia etti. Gençal, dilekçesinde babasının 'Cebren ırza geçme', 2 ağabeyinin ise 'ölümle tehdit' suçlarından cezalandırılmasını istedi.
Hiç yorum yok: