Memduh Ünlütürk
İKİNCİ MEMDUH PAŞA...
Osmanlı tarihinde "Birinci Mehmet", "ikinci Mehmet", "Birinci Beyazıt", "ikinci
Beyazıt", "Birinci Abdülhamit", "ikinci Abdülhamit" gibi padişahlar vardır.
Cumhuriyet tarihimizde de aynı adda politikacılara rastlarız. Adnan Adıvar ve
Adnan Menderes aynı addaki başbakanlarımızdandır. Osmanlı imparatorluğunun son
sadrazamlarından Damat Ferit Paşa ile 12 Mart döneminin son başbakanlarından
Ferit Melen'in adları aynıdır. Tarihçilerimiz değişik yöntemler kullanarak
siyasal tarihimizde,
-Adnanlar dönemi... Feritler dönemi... gibi ayrımlar yapabilir. Ad benzerliği
siyasal tarihimizde iyice araştırılmalıdır.
Tek partili dönemimizdeki "üç Aliler"de çok ün yapmışlardır. Kel Ali, Kılıç Ali,
Necip Ali... Çok partili dönemde bunlara bir dördüncü Ali daha eklendi: Elverdi
Ali... Bu Alilerin hepsi de astığı astık, kestiği kestik kişilerdi...
Ad benzerliği gerçekten çok ilginçtir. Profesör Uğur Alaca-kaptan ile Mamak
Cezaevi hücrelerinde yatarken,
-Hocam isim benzerliğinden sizinle beraber beni de içeri aldılar... diye
takılırdım Alacakaptan'a. Milli gelirden payımıza ne düşer bilmezdik amma,
sıkıyönetimde her "Uğur" başına "yedi yıl" ceza düşmekteydi.
Cezaevi müdürünün adı da çok ilginçti: Mehmet Kemal Saldıraner... Tam cezaevi
müdürüne uygun soyadı!.. Arayıp arayıp bulmuşlar. "Halkı suç işlemeye tahrik,
teşvik" gibi soyadı: Saldıraner. Emekli oldu mu bilmem...
Bir de cezaevinin içinde bulunduğu tümenin, kendisini "Napolyon"a benzeten bir
komutanı vardı. Onun da soyadı çok ilginçti. Apdullah Kuloğulları... Diyorum ya,
arayıp arayıp buluyorlar işte...
12 Mart döneminin iki ünlü "Memduh Paşa"sı vardır. Birincisini hepiniz
tanırsınız. Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç. ikincisi soyadı
"Unlütürk" olmasına rağmen kamuoyunun henüz yeterince tanımadığı Tümgeneral
Memduh Ünlütürk'tür.
Birinci Memduh Paşa, 12 Mart muhtırasına imzayı bastıktan sonra, attığı
imzaların değerini hemen kavrayıvermiş ve emekli olur olmaz, bir büyük bankanın
yönetim kuruluna kapağı atı-vermiştir. Şimdi Birinci Memduh Paşa, engin ve paha
biçilmez ekonomi ve bankacılık bilgi ve tecrübesinden iş ve sermaye çevrelerini
yararlandırmak için, ayda on bini aşan bir ücret almakta ve bu "mütevazı"
gelirini emeklilik maaşı ile birleştirerek, "ekmek parasını" çıkarmaya
çalışmaktadır.
ikinci Memduh Paşaya gelince...
"Ünlütürk"ü hep birlikte tanısak iyi olur: Unlütürk, Kara Harp Okulunu 1938
yılında bitirmiştir. Harp Okulundan "topçu teğmeni" olarak mezun olan ikinci
Memduh Paşa, sınıf arkadaşı Topçu Teğmen Alparslan Türkeş'in düşüncelerini
benimsemiştir.
Albaylığında Şam'a Askeri Ataşe olarak atanan ikinci Memduh Paşa, Şam'dan
döndükten sonra Bursa'da ve Manisa'da görev yapmış ve en sonunda Birinci Memduh
Paşanın gözüne girerek, I967'de iki yıllık gecikmeden sonra tuğgeneralliğe
yükseltilmiştir. Birinci Memduh Paşanın isteği üzerine Genelkurmay Eğitim
Dairesi Başkanlığı yapan bu şişman, buğday renkli general, 1970 yılında
tümgeneral olmuştur.
Bir süre sonra da Birinci Memduh Paşanın, sonradan "demokratik solcu" olduğunu
açıklayan uçan General Muhsin Ba-tur ve iki komutanla birlikte imzaladıkları
muhtıra radyodan okununca, ikinci Memduh Paşa da kollan sıvamışlar hemen. Gün
onun günüdür.
ikinci Memduh Paşa, o günlerde Orgeneral Faik Türün'ün emrindeki bir tümende
komutanlık yapmaktaydı. Türün, Ünlü-türk'e, Unlütürk de Türün'e güveniyordu...
Birinci Memduh Paşa da emekliye ayrılınca, ikinci Memduh Paşanın tek desteği
Faik Türün kalıyordu. Türün ve Unlütürk, hep birlikte istanbul'daki
operasyonları yönettiler. Göztepe'deki eve sık sık gidip geldiler, ikinci Memduh
Paşa her sanığın durumu ile kendisi tek tek ilgilendi. Nedense!..
68
ikinci Memduh Paşa, Birinci Memduh Paşa Genelkurmay Başkanıyken ikide birde
Ankara'ya telefon ederek:
- Paşam emirleriniz var mı?, diye sorardı. O kadar ki, Birinci Memduh Paşanın
emir subayları ikinci Memduh Paşadan bıkmış usanmışlardı.
ikinci Memduh Paşa, tam korgeneralliği beklerken son 30 Ağustosta emekliye
ayrılıverdi. Şimdi evinde oturup eski arkadaşıyla geçmiş günleri anmaktadır.
Acaba diyoruz, şu son günlerde Orgeneral Faik Türün'le konuşuyor mu? Yakın
arkadaşı Alparslan Türkeş'le buluşuyor mu? Komandolarla ilgileniyor mu? Bu son
günlerde ne yapıyor ikinci Memduh Paşa?..
Unlütürk ne yapıyor ve ne düşünüyor son olaylar hakkında?
(Uğur Mumcu / Yeni Ortam, 30 Ocak 1975)
Osmanlı tarihinde "Birinci Mehmet", "ikinci Mehmet", "Birinci Beyazıt", "ikinci
Beyazıt", "Birinci Abdülhamit", "ikinci Abdülhamit" gibi padişahlar vardır.
Cumhuriyet tarihimizde de aynı adda politikacılara rastlarız. Adnan Adıvar ve
Adnan Menderes aynı addaki başbakanlarımızdandır. Osmanlı imparatorluğunun son
sadrazamlarından Damat Ferit Paşa ile 12 Mart döneminin son başbakanlarından
Ferit Melen'in adları aynıdır. Tarihçilerimiz değişik yöntemler kullanarak
siyasal tarihimizde,
-Adnanlar dönemi... Feritler dönemi... gibi ayrımlar yapabilir. Ad benzerliği
siyasal tarihimizde iyice araştırılmalıdır.
Tek partili dönemimizdeki "üç Aliler"de çok ün yapmışlardır. Kel Ali, Kılıç Ali,
Necip Ali... Çok partili dönemde bunlara bir dördüncü Ali daha eklendi: Elverdi
Ali... Bu Alilerin hepsi de astığı astık, kestiği kestik kişilerdi...
Ad benzerliği gerçekten çok ilginçtir. Profesör Uğur Alaca-kaptan ile Mamak
Cezaevi hücrelerinde yatarken,
-Hocam isim benzerliğinden sizinle beraber beni de içeri aldılar... diye
takılırdım Alacakaptan'a. Milli gelirden payımıza ne düşer bilmezdik amma,
sıkıyönetimde her "Uğur" başına "yedi yıl" ceza düşmekteydi.
Cezaevi müdürünün adı da çok ilginçti: Mehmet Kemal Saldıraner... Tam cezaevi
müdürüne uygun soyadı!.. Arayıp arayıp bulmuşlar. "Halkı suç işlemeye tahrik,
teşvik" gibi soyadı: Saldıraner. Emekli oldu mu bilmem...
Bir de cezaevinin içinde bulunduğu tümenin, kendisini "Napolyon"a benzeten bir
komutanı vardı. Onun da soyadı çok ilginçti. Apdullah Kuloğulları... Diyorum ya,
arayıp arayıp buluyorlar işte...
12 Mart döneminin iki ünlü "Memduh Paşa"sı vardır. Birincisini hepiniz
tanırsınız. Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç. ikincisi soyadı
"Unlütürk" olmasına rağmen kamuoyunun henüz yeterince tanımadığı Tümgeneral
Memduh Ünlütürk'tür.
Birinci Memduh Paşa, 12 Mart muhtırasına imzayı bastıktan sonra, attığı
imzaların değerini hemen kavrayıvermiş ve emekli olur olmaz, bir büyük bankanın
yönetim kuruluna kapağı atı-vermiştir. Şimdi Birinci Memduh Paşa, engin ve paha
biçilmez ekonomi ve bankacılık bilgi ve tecrübesinden iş ve sermaye çevrelerini
yararlandırmak için, ayda on bini aşan bir ücret almakta ve bu "mütevazı"
gelirini emeklilik maaşı ile birleştirerek, "ekmek parasını" çıkarmaya
çalışmaktadır.
ikinci Memduh Paşaya gelince...
"Ünlütürk"ü hep birlikte tanısak iyi olur: Unlütürk, Kara Harp Okulunu 1938
yılında bitirmiştir. Harp Okulundan "topçu teğmeni" olarak mezun olan ikinci
Memduh Paşa, sınıf arkadaşı Topçu Teğmen Alparslan Türkeş'in düşüncelerini
benimsemiştir.
Albaylığında Şam'a Askeri Ataşe olarak atanan ikinci Memduh Paşa, Şam'dan
döndükten sonra Bursa'da ve Manisa'da görev yapmış ve en sonunda Birinci Memduh
Paşanın gözüne girerek, I967'de iki yıllık gecikmeden sonra tuğgeneralliğe
yükseltilmiştir. Birinci Memduh Paşanın isteği üzerine Genelkurmay Eğitim
Dairesi Başkanlığı yapan bu şişman, buğday renkli general, 1970 yılında
tümgeneral olmuştur.
Bir süre sonra da Birinci Memduh Paşanın, sonradan "demokratik solcu" olduğunu
açıklayan uçan General Muhsin Ba-tur ve iki komutanla birlikte imzaladıkları
muhtıra radyodan okununca, ikinci Memduh Paşa da kollan sıvamışlar hemen. Gün
onun günüdür.
ikinci Memduh Paşa, o günlerde Orgeneral Faik Türün'ün emrindeki bir tümende
komutanlık yapmaktaydı. Türün, Ünlü-türk'e, Unlütürk de Türün'e güveniyordu...
Birinci Memduh Paşa da emekliye ayrılınca, ikinci Memduh Paşanın tek desteği
Faik Türün kalıyordu. Türün ve Unlütürk, hep birlikte istanbul'daki
operasyonları yönettiler. Göztepe'deki eve sık sık gidip geldiler, ikinci Memduh
Paşa her sanığın durumu ile kendisi tek tek ilgilendi. Nedense!..
68
ikinci Memduh Paşa, Birinci Memduh Paşa Genelkurmay Başkanıyken ikide birde
Ankara'ya telefon ederek:
- Paşam emirleriniz var mı?, diye sorardı. O kadar ki, Birinci Memduh Paşanın
emir subayları ikinci Memduh Paşadan bıkmış usanmışlardı.
ikinci Memduh Paşa, tam korgeneralliği beklerken son 30 Ağustosta emekliye
ayrılıverdi. Şimdi evinde oturup eski arkadaşıyla geçmiş günleri anmaktadır.
Acaba diyoruz, şu son günlerde Orgeneral Faik Türün'le konuşuyor mu? Yakın
arkadaşı Alparslan Türkeş'le buluşuyor mu? Komandolarla ilgileniyor mu? Bu son
günlerde ne yapıyor ikinci Memduh Paşa?..
Unlütürk ne yapıyor ve ne düşünüyor son olaylar hakkında?
(Uğur Mumcu / Yeni Ortam, 30 Ocak 1975)
Hiç yorum yok: