Necati Aydın
JİTEM tarafından öldürülen HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın'ın, Sağlık-Sen Diyarbakır Şube Başkanı akrabası. Abdulkadir Aygan'ın 2004 yılında Özgür Gündem Gazetesi'ne anlattığına göre 3 kez gözaltına alınıp işkence gördü. İşkence sonucu sağlığı bozulan Aydın, daha sonra Çorum'a sürgün edildi. Misafir olarak geldiği Diyarbakır'da akrabalarının evinde gözaltına alındı. 4 gün sonra eşi ve beraberindekiler serbest bırakılırken, kendisi 10 gün sonra DGM'ye çıkarıldı. DGM'de tanıdık avukatlara "Beni mahkeme serbest bıraktı, ama polis bırakmıyor" dedi. DGM'den alınan Necati Aydın'ın, 3 gün sonra Kağıtlı Jandarma Karakolu yakınlarında iki kişi ile birlikte işkence yapılmış cesedi bir tarlada bulundu.
Aygan öldürülüşünü şöyle anlatıyor: Necati Aydın, Ramazan Keskin ve Mehmet Aydın ile ilgili olarak şunları söylüyor: "Necati Aydın, Vedat Aydın'ın akrabasıydı. Onun yanındaki Ramazan Keskin, ya Viranşehirli ya da Siverekliydi. Mehmet Aydın da Bismilliydi. Bu gençler bir olay dolayısıyla Diyarbakır DGM'ye düşmüşlerdi. Bunların ne zaman mahkemeye çıkacakları öğrenildi. O gün Toros marka arabayla DGM'nin kapısının civarında beklenildi. Ve bu şahıslar, mahkemeden çıkınca 'Emniyete tekrar gideceğiz, bir şey unutulmuş, size bir şey sorulacak' diye polisin gözü önünde tekrar arabaya alındı. JİTEM'e getirildi. JİTEM'de birkaç gün işkenceyle sorgulandıktan sonra sadece içlerinden Necati Aydın, herhalde dayak yememek ve işkence görmemek için, bildiği şahısları, PKK'nin milislerini, PKK'ye yardım eden bürokratların veya avukatların isimlerini listeler halinde verdi.
Bir gün JİTEM'in sivil arabalarıyla yola çıktık. Arabalardan biri Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı'na, birisi de Tim Komutanlığı'na aitti. İki arabayla Silvan-Diyarbakır arasındaki Kağıtlı Karakolu'nu geçtik. Bir köprü yakınında, ana yoldan ayrılarak bir tarlanın içerisine vardık. Orada bu kişiler, Abdülkerim Kırca tarafından kafalarına kurşun sıkılarak infaz edildi. Bu olayda Şehmuz kod adlı Uzman Çavuş Uğur Yüksel, Adıyamanlı Apo kod adlı Uzman Çavuş Abdülkadir Uğur, ben, Kemal Emlük, Oğuz kod adlı Astsubay Nuri Ateş, Diyarbakır İstihbarat Tim Komutanı Yüzbaşı Tunay Yanardağ ve Abdülkadir Kırca vardı. Daha sonra bunları toprağa gömdük.
Aygan öldürülüşünü şöyle anlatıyor: Necati Aydın, Ramazan Keskin ve Mehmet Aydın ile ilgili olarak şunları söylüyor: "Necati Aydın, Vedat Aydın'ın akrabasıydı. Onun yanındaki Ramazan Keskin, ya Viranşehirli ya da Siverekliydi. Mehmet Aydın da Bismilliydi. Bu gençler bir olay dolayısıyla Diyarbakır DGM'ye düşmüşlerdi. Bunların ne zaman mahkemeye çıkacakları öğrenildi. O gün Toros marka arabayla DGM'nin kapısının civarında beklenildi. Ve bu şahıslar, mahkemeden çıkınca 'Emniyete tekrar gideceğiz, bir şey unutulmuş, size bir şey sorulacak' diye polisin gözü önünde tekrar arabaya alındı. JİTEM'e getirildi. JİTEM'de birkaç gün işkenceyle sorgulandıktan sonra sadece içlerinden Necati Aydın, herhalde dayak yememek ve işkence görmemek için, bildiği şahısları, PKK'nin milislerini, PKK'ye yardım eden bürokratların veya avukatların isimlerini listeler halinde verdi.
Bir gün JİTEM'in sivil arabalarıyla yola çıktık. Arabalardan biri Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı'na, birisi de Tim Komutanlığı'na aitti. İki arabayla Silvan-Diyarbakır arasındaki Kağıtlı Karakolu'nu geçtik. Bir köprü yakınında, ana yoldan ayrılarak bir tarlanın içerisine vardık. Orada bu kişiler, Abdülkerim Kırca tarafından kafalarına kurşun sıkılarak infaz edildi. Bu olayda Şehmuz kod adlı Uzman Çavuş Uğur Yüksel, Adıyamanlı Apo kod adlı Uzman Çavuş Abdülkadir Uğur, ben, Kemal Emlük, Oğuz kod adlı Astsubay Nuri Ateş, Diyarbakır İstihbarat Tim Komutanı Yüzbaşı Tunay Yanardağ ve Abdülkadir Kırca vardı. Daha sonra bunları toprağa gömdük.
Hiç yorum yok: