Demirel
SORUYORUZ...
Demirel siyasal hayata atılır atılmaz, ilk kez masonluk suçlamasıyla karşılaştı.
Adı "Türk Yükseltme Derneği" olarak bilinen mason örgütünün "Bilgi Locası"
üyeleri arasında bulunmasına rağmen, kamuoyunun gözüne baka baka,
-Ben mason değilim... diyebildi. Bundan sonra, kendisine Amerikan "Morrison
firması" Türkiye temsilcisi olduğu hatırlatılarak,
-Morrisan Süleyman... adı takıldı, buna da fazla aldırmadı. Amerika'nın
Türkiye'deki ayrıcalıkları eleştirilirken,
-Üs yoktur, tesis vardır... diyerek soğuk espriye meraklı Amerikalıları bile
güldürdü. Bu da çabuk unutuldu.
Bu arada kardeşlerine usulsüz krediler dağıttığı ileri sürüldü. Gazetelerde
belgeler, eleştiriler, uyarılar yayımlandı. Kardeşlerine yasadışı krediler
verildiği o kadar "ayyuka" çıktı ki sonradan yanağından şapur şupur öptüğü
General Ali Elverdi bile, üç gencin idam kararını imzalarken dayanamayıp
-26 milyonluk birader yolsuzlukları ve bunun gün ışığına çıkmasını önleyen
ayak oyunları... gibi gerekçelerle Demirel'i
ÇAĞIN SUÇU 163
suçladı. Demirel, bütün bunlar yazılıp çizilirken kulağının üstüne yatmayı
yeğledi ve kendisine bu kadar ağır gerekçelerle saldıran generali partisine
alıverdi.
Şimdi elimizde belgeler var. Belgelerin her sayfasını tek tek okuyoruz: Ziraat
Bankası Genel Müdürlüğü Disiplin Kurulu kararından Süleyman Demirel'in kardeşi
Hacı Ali Demirel'in usul ve yasalara aykırı olarak krediler aldığını ve aldığı
kredilerin faizlerini ödemediğini ayrıca banka işlemleri üzerinde bazı
değişiklikler yaptığını bir bir okuyoruz. Disiplin Kurulunun 8.6.1974 günü
tamamladığı suç belgeleri 1974/39 sayı ile bankanın genel müdürlüğüne
yollanmıştır. Genel Müdür de 29.1 1.1974 gün ve 509 sayılı yazı ile dosyayı
banka yönetim kuruluna, göndermiştir.
Hacı Ali Demirel'e usulsüz kredi sağlayanlardan bankanın Ankara Yenişehir Şubesi
Müdür Muavini Refet Gürsel de olay patlak verince istifa edip Demirel ailesiyle
iş ortaklıklarına girmiştir. Bütün bunları art arda sıralayıp Demirel'in ünlü
sorusuyla,
- Var mı başka izah tarzı?., denilmekle yetinilebilir, ama biz kamuoyunun bu
gibi konulara olan duyarlılığına saygılı olmak için belgelerle konuşmayı uygun
buluyoruz.
Ziraat Bankası Genel Müdürlüğünün 29.1 1.1974 gün ve 509 sayılı yazısı bankanın
yönetim kuruluna gönderilen dosya, kurulun 3.12.1974 gün, 80 sayılı toplantısı
ve 2089 sayılı kararıyla onaylanmıştır. Bütün bunlar devletin "arşivi"
arasındadır. Bu dosyaların tozunu silkip kamuoyu önüne getirmek ve başbakanların
kardeşlerine nasıl ayrıcalıklar tanındığını kanıtlamak, artık milletvekillerinin
ve senatörlerin görevidir.
Kimdir bu Hacı Ali Demirel ve hangi hakla ayrıcalıkların gül bahçelerinde
yaşatılmaktadır?!.. Bu soruya cevap vermek, kapısına "milliyetçilik" tabelası
asılan sözde "icraat" hükümetlerinin çatısına kiremit döşemekten çok daha
güçtür.
Eğer konu böyle açılırsa sorulacak başka sorular da vardır: Örneğin Çankaya
Vergi Dairesinin 22.5.1970 gün ve 328-36-35 sayılı yazı ile, Demircilerin babası
merhum Yahya Demirel'den istenen bilgiler de yeniden tartışma konusu olabilir.
Yahya Demirel,
-İsparta'nın Atabey kazası islamköy nahiyesinde10 dönümlük meyve ağacım
vardır. Bu bahçeden elde ettiğim elma
164
ve armutların faturalarına yazılı miktarlarını oğlum Ali Demi-rel'e satmış
bulunuyorum. 1925 yılından 1948 yılına kadar ticaretle ve ziraatle iştigal
ettim. Bu müddet içinde altın ve para olarak biriktirmiş olduğum 2.5 milyon
lirayı sermaye yapması için oğlum Ali Demirel'e uzun vadeli olarak borç verdim.
Ekseri Anadolulu vatandaşlar gibi ben altın ve paralarımı daima yanımda muhafaza
ettim... diyordu. Yahya Demirel öldü. Acaba 1948 yılında iki buçuk milyon olan
bu mirasın vergisi Demirel kardeşler tarafından ödenmiş midir? Ve nerede
kalmıştır "Çoban Sülü" efsanesi?
Ali Demirel'in Ankara Kavaklıdere'de, 2538 ada, 14 parselde, 2539 ada, 5
parselde, 2538 ada, 13 parselde gayri menkulleri var mıdır? Yenimahalle Orman
Çiftliği 2104 ada, 35 parsel, 2104 ada, 36 parsel, 2104 ada, 29 parsel, Ankara
Bal-gat Mahallesinde 1819 ada, 200 parselde sahip olduğu toprakların satış
bedeli ne kadardır?.. Bu gayri menkuller Ali Demirel tarafından hangi tarihte,
kaç liraya satın alınmıştır? Maltepe Eti Mahallesi 7377 ada, I parseldeki gayri
menkulle, 7377 sayılı parseldekinin şimdiki satış bedeli ile, alış fiyatı
açıklanabilir mi?
Bütün bunları açıklanırsa, işte o zaman Ali Demirel'in oğlu Yahya Demirel'in
4997 sayılı ve I 3.1 1. 1973 günlü Ticaret Sicili Gazetesinde kuruluş amacı
açıklanan "into. Gıda ve ihtiyaç Maddeleri Uluslararası Ticaret ve Sanayi
Merkezi Anonim Şirketi" ile 5105 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde açıklanan
"Orsa, Orman Ürünleri Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi"nin kredilerine ve
ihracat lisanslarına da değinebiliriz.
"icraat" hükümeti kuracaklar: Neyin "icraatı" bu, belli değil mi? "Milliyetçi"
hükümeti kuracaklar: "Morrison" şirketi temsilcisinin başkanlığındaki
koalisyonun, hangi milliyetçiliğin bayraktarlığını yapacağı anlaşılmıyor mu? Ve
şu "cephe", biraderler cephesi, kredi özgürlüğü ve şirketler demokrasisi mi
sağlayacak acaba?
(Uğur Mumcu / Cumhuriyet, 28 Mart 1975)
Demirel siyasal hayata atılır atılmaz, ilk kez masonluk suçlamasıyla karşılaştı.
Adı "Türk Yükseltme Derneği" olarak bilinen mason örgütünün "Bilgi Locası"
üyeleri arasında bulunmasına rağmen, kamuoyunun gözüne baka baka,
-Ben mason değilim... diyebildi. Bundan sonra, kendisine Amerikan "Morrison
firması" Türkiye temsilcisi olduğu hatırlatılarak,
-Morrisan Süleyman... adı takıldı, buna da fazla aldırmadı. Amerika'nın
Türkiye'deki ayrıcalıkları eleştirilirken,
-Üs yoktur, tesis vardır... diyerek soğuk espriye meraklı Amerikalıları bile
güldürdü. Bu da çabuk unutuldu.
Bu arada kardeşlerine usulsüz krediler dağıttığı ileri sürüldü. Gazetelerde
belgeler, eleştiriler, uyarılar yayımlandı. Kardeşlerine yasadışı krediler
verildiği o kadar "ayyuka" çıktı ki sonradan yanağından şapur şupur öptüğü
General Ali Elverdi bile, üç gencin idam kararını imzalarken dayanamayıp
-26 milyonluk birader yolsuzlukları ve bunun gün ışığına çıkmasını önleyen
ayak oyunları... gibi gerekçelerle Demirel'i
ÇAĞIN SUÇU 163
suçladı. Demirel, bütün bunlar yazılıp çizilirken kulağının üstüne yatmayı
yeğledi ve kendisine bu kadar ağır gerekçelerle saldıran generali partisine
alıverdi.
Şimdi elimizde belgeler var. Belgelerin her sayfasını tek tek okuyoruz: Ziraat
Bankası Genel Müdürlüğü Disiplin Kurulu kararından Süleyman Demirel'in kardeşi
Hacı Ali Demirel'in usul ve yasalara aykırı olarak krediler aldığını ve aldığı
kredilerin faizlerini ödemediğini ayrıca banka işlemleri üzerinde bazı
değişiklikler yaptığını bir bir okuyoruz. Disiplin Kurulunun 8.6.1974 günü
tamamladığı suç belgeleri 1974/39 sayı ile bankanın genel müdürlüğüne
yollanmıştır. Genel Müdür de 29.1 1.1974 gün ve 509 sayılı yazı ile dosyayı
banka yönetim kuruluna, göndermiştir.
Hacı Ali Demirel'e usulsüz kredi sağlayanlardan bankanın Ankara Yenişehir Şubesi
Müdür Muavini Refet Gürsel de olay patlak verince istifa edip Demirel ailesiyle
iş ortaklıklarına girmiştir. Bütün bunları art arda sıralayıp Demirel'in ünlü
sorusuyla,
- Var mı başka izah tarzı?., denilmekle yetinilebilir, ama biz kamuoyunun bu
gibi konulara olan duyarlılığına saygılı olmak için belgelerle konuşmayı uygun
buluyoruz.
Ziraat Bankası Genel Müdürlüğünün 29.1 1.1974 gün ve 509 sayılı yazısı bankanın
yönetim kuruluna gönderilen dosya, kurulun 3.12.1974 gün, 80 sayılı toplantısı
ve 2089 sayılı kararıyla onaylanmıştır. Bütün bunlar devletin "arşivi"
arasındadır. Bu dosyaların tozunu silkip kamuoyu önüne getirmek ve başbakanların
kardeşlerine nasıl ayrıcalıklar tanındığını kanıtlamak, artık milletvekillerinin
ve senatörlerin görevidir.
Kimdir bu Hacı Ali Demirel ve hangi hakla ayrıcalıkların gül bahçelerinde
yaşatılmaktadır?!.. Bu soruya cevap vermek, kapısına "milliyetçilik" tabelası
asılan sözde "icraat" hükümetlerinin çatısına kiremit döşemekten çok daha
güçtür.
Eğer konu böyle açılırsa sorulacak başka sorular da vardır: Örneğin Çankaya
Vergi Dairesinin 22.5.1970 gün ve 328-36-35 sayılı yazı ile, Demircilerin babası
merhum Yahya Demirel'den istenen bilgiler de yeniden tartışma konusu olabilir.
Yahya Demirel,
-İsparta'nın Atabey kazası islamköy nahiyesinde10 dönümlük meyve ağacım
vardır. Bu bahçeden elde ettiğim elma
164
ve armutların faturalarına yazılı miktarlarını oğlum Ali Demi-rel'e satmış
bulunuyorum. 1925 yılından 1948 yılına kadar ticaretle ve ziraatle iştigal
ettim. Bu müddet içinde altın ve para olarak biriktirmiş olduğum 2.5 milyon
lirayı sermaye yapması için oğlum Ali Demirel'e uzun vadeli olarak borç verdim.
Ekseri Anadolulu vatandaşlar gibi ben altın ve paralarımı daima yanımda muhafaza
ettim... diyordu. Yahya Demirel öldü. Acaba 1948 yılında iki buçuk milyon olan
bu mirasın vergisi Demirel kardeşler tarafından ödenmiş midir? Ve nerede
kalmıştır "Çoban Sülü" efsanesi?
Ali Demirel'in Ankara Kavaklıdere'de, 2538 ada, 14 parselde, 2539 ada, 5
parselde, 2538 ada, 13 parselde gayri menkulleri var mıdır? Yenimahalle Orman
Çiftliği 2104 ada, 35 parsel, 2104 ada, 36 parsel, 2104 ada, 29 parsel, Ankara
Bal-gat Mahallesinde 1819 ada, 200 parselde sahip olduğu toprakların satış
bedeli ne kadardır?.. Bu gayri menkuller Ali Demirel tarafından hangi tarihte,
kaç liraya satın alınmıştır? Maltepe Eti Mahallesi 7377 ada, I parseldeki gayri
menkulle, 7377 sayılı parseldekinin şimdiki satış bedeli ile, alış fiyatı
açıklanabilir mi?
Bütün bunları açıklanırsa, işte o zaman Ali Demirel'in oğlu Yahya Demirel'in
4997 sayılı ve I 3.1 1. 1973 günlü Ticaret Sicili Gazetesinde kuruluş amacı
açıklanan "into. Gıda ve ihtiyaç Maddeleri Uluslararası Ticaret ve Sanayi
Merkezi Anonim Şirketi" ile 5105 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde açıklanan
"Orsa, Orman Ürünleri Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi"nin kredilerine ve
ihracat lisanslarına da değinebiliriz.
"icraat" hükümeti kuracaklar: Neyin "icraatı" bu, belli değil mi? "Milliyetçi"
hükümeti kuracaklar: "Morrison" şirketi temsilcisinin başkanlığındaki
koalisyonun, hangi milliyetçiliğin bayraktarlığını yapacağı anlaşılmıyor mu? Ve
şu "cephe", biraderler cephesi, kredi özgürlüğü ve şirketler demokrasisi mi
sağlayacak acaba?
(Uğur Mumcu / Cumhuriyet, 28 Mart 1975)
Hiç yorum yok: