Olan biten

Hasan Fehmi Ataç

"...Frenklerin bize Lozan'da verdikleri ve imza edin dedikleri projeyi Türkçe'ye tercüme ettirdik. Hey'et'i Vekile'de bunu müzakere ederek muaddel şekle koyduk. Zaten kalan mes'eleler mali mes'elelerdi. Şaşı Hasan Fehmi (Gümaşhane) Maliye Vekili idi. Şu adam hayret edilecek bir adamdır. Pazarola Hasan ile Şefik'in yapamadığı şeyleri şimdi Ankara'da mükemmel yaptı. Sanki maliye âli mektebinde tahsil etmiştir. Bu adam ancak rüştiye tahsili görmüştür. Jandarma, reji bile diyemez, telaffuz edemez. Candarma, reci der. İki satır dürüst mana ve imlada yazı yazamaz. On satırlık bir müsveddesinde yirmi, yirmi beş yanlış vardır. Fakat zeki. Bilhassa aklıselimi kuvvetli. Bunlarla bu mühim maddeleri hallediyor. Tam Türk, çelebi hususiyeti onda var. Zaten Pazarola Hasan Maliye Vekili olur, işleri alt-üst ve çorba eder gider, Şaşı Hasan gelir düzeltirdi. Vekaleti tıkır tıkır işletirdi. Ama yazık ki, bu adam büyük bir servet yapmıştır. Tabii çalmıştır. Ordumuz İzmir'e girer girmez kaçan Rumlardan, Yunanlılardan kalan mücevherat ve emsali için Maliye Vekili sıfatı ile İzmir'e gitmiştir. Bu mücevheratı Ankara'ya beraber getirdi. Mezatla sattırdı. Galiba bunların bir kısmını aşırdı."

Rıza Nur
Hayat ve Hatıratım Cilt 3 S. 1169-70

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.