Olan biten

Gri olan perdelerimmiş

Mikroplar için neden "öldürmek"ten söz edilir? Mesela muteber ölülere "rahmetli" deriz, "mütevveffa" deriz. Terörist ölülerine "leş" diyenlerimiz çıkar. "Niyazi" deriz, "nalları dikti" deriz, hakkın rahmeti filan deriz...

Mikroplar için nötr olanını,

"öldürme"yi kullanıyoruz.

Sıfır noktasından bi milim uzak değil.

Tül perdeyi mikroplardan temizlemek neredeyse milli birlik ve bütünlük meselesi. Ama mesela mikropların görünürleştirilmesi mecburiyeti ortaya çıksa, kimya endüstrisinin reklamcıları yeşil salyalı canavarlar resmediyor . Yani canlı, yani öldürülebilir...

Mikropların leşini yere sermiyor

Öldürüyor.

Çünkü ölmek, nötr bi şey. Herkesin nasibi var. Bir kelimeyi, gerçekte hangi anlama geliyorsa öyle kullanmak, "bir dakikaaa" demek gibidir. Kaçınmakta ölçüsüz davranamayacağımız bir şey ölmek. İyi ya da kötü değil. Güzel veya çirkin de değil. Ölmek, kendini herkese kullandıran bir mazeret. Patrondan yiyeceğiniz fırçanın maliyeti olarak bir akrabanızın ölmesi gerekir mesela. Ucuz sayılmaz ama sonuç şüphesizdir.

Ama özü itibariyle kötü?

Ama ürkütücü ve soğuk?

Kendinden tanımlı ama.

Ancak başka şeylerin şiddetini artırmak için kullanılabilir. Başka şeyler onun temel sözünü savsaklamayı başaramaz. Ona yapılan her atıf, atıf olmaktan derhal çıkar, gövdeleşiverir. Öyle gövdeleşip öyle ipini koparmış bir uydu gibi uzaklaşabilir ki bu eğretilemeler, aynı fiile bağlı oldukları bile artık belli değildir.

Ölmek saftır, saltıktır. Safsata, oraya kadardır. Şimdi oyun duracak, eller, pençeler divanı bilecektir.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.