Olan biten

AKP, İTO yeşil sermaye…

Erdem CanAnaliz / 09:21 / 29 Ekim 2010
Geçtiğimiz hafta gazete sayfalarına taşınan bir rüşvet operasyonu haberini köhnemiş Ankara sisteminin sıradan bir irin sızıntısından ayıran, arananlar arasında İstanbul Ticaret Odası(İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş’ın da bulunmasıydı. Operasyon başladığı sırada ABD’de olan Yalçıntaş, İstanbul’a döndü ve tutuklandı.

Elbette biz bu sistemde Yargıtay Başkanları’nın da çete liderleri adına dosya takibi yapıp haklarında açılan davalar aleyhlerine dönünce çete liderlerine ülkeyi terk et mesajı yolladığına da tanık olduk. Savaş baronlarının denetimindeki bu sistemde tuzun da çürüdüğü hepimizim malumu.

Ancak, İTO Başkanı Yalçıntaş’ı diğer örneklerden farklı kılan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile olan yakınlığı. Erdoğan’ın açık desteği ile İTO Başkanlığı’na seçilmeden önce AKP İstanbul İl Başkan Yardımcılığı yapan Murat Yalçıntaş’ın babası Prof. Nevzat Yalçıntaş da Erdoğan’a yakınlığı ile öne çıkan eski bir AKP milletvekili.

Murat Yalçıntaş’ın Erdoğan tarafından İTO Başkanlığı’na getirilmesindeki amacın Erdoğan ile İstanbul sermayesi arasındaki ilişkiyi, irtibatı sağlamak olduğu biliniyor. Ayrıca, 350 bin üyesi ile Dünya’nın en büyük beşinci ticaret odası olan İTO’nun denetimi siyasi iktidarlar için de kaçınılmaz bir hedef. Nitekim hatırlanacaktır, Erdoğan 12 Eylül referandumu ardından elde ettiği yüzde 58’lik evet oyunu ilk olarak İTO Meclisi’nde yaptığı konuşmada bir gövde gösterisine dönüştürdü. Hatta Erdoğan burada İTO’ya referandum sürecindeki desteklerinden dolayı da teşekkür etti.

Başta Erdoğan olmak üzere AKP iktidarı açısından bu kadar kritik bir dönemde bu denli önemli bir figürün rüşvet suçlamasıyla tutuklanması ciddi bir kapışmanın olduğunun ipucu olarak görülebilir.

Birincisi, çok kısa bir süre önce referandumdaki tavrından ötürü TÜSİAD’ı hedef alan Erdoğan’ın bu kadar yakınındaki bir sermaye temsilcisinin rüşvet suçlamasıyla tutuklanması Başbakan açısından izahı zorunlu bir durumdur.

Bu gelişmelerin ışığında AKP ve İTO çevreleriyle yaptığımız temaslar son derece çarpıcı iddialara ulaşmamızı sağladı. Erdoğan ile İTO Başkanı Yalçıntaş arasındaki yakınlığın parti içi ve parti dışı birçok çevrede ciddi rahatsızlık yarattığı kesin. İTO var olan iktidar kavgasında ele geçirilmek için üzerinde en çok tepinilen alanlardan biri.

AKP kulislerinden sızan bilgilere göre Erdoğan ile İTO Başkanı Yalçıntaş arasındaki yakın ilişki parti içerisindeki bazı klikleri rahatsız ediyor. Bu iddianın sahiplerine göre bu kliğin başını Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan ile eski devlet bakanı ırkçı Kürşat Tüzmen çekiyor. Yalçıntaş’ın bu ikili ile kavgalı olduğu biliniyor. Yalçıntaş’ın tutuklanmasına kadar varan ihbar sürecini başlatan CNR Fuarcılık’ın sahibi Ceyda Erem’in Tüzmen’în çok yakını olduğuna dikkat çekiliyor.

Yine İTO çevrelerinden sızan bilgilere göre İTO Başkanı’nın operasyon devam ederken ABD’den İstanbul’a dönmesi kendisine AKP Genel Merkezi’nden verilen, ”Gel sadece ifadene başvurulacak sonra serbest kalacaksın” garantisi ile sağlandı. Ancak şu anda genel merkezden bu garantiyi kimin verdiği de bir muamma olarak ortada duruyor.

Erdoğan’ın İTO aracılığı ile İstanbul ticaretinde etkili olan Fethullah Gülen cemaatine karşı da bir denge unsuru oluşturma çabasında olduğu biliniyor. İTO’nun AKP, hatta direk Erdoğan’a bağlı faaliyet yürütmesinin cemaatin üst kademelerinde rahatsızlık yarattığı da kesin. Oda seçimlerinde yapılan ittifakların unutulup sadece Erdoğan’a endeksli politikalara yatılması da cemaati rahatsız ediyor. Yalçıntaş’ın İTO Başkanlığı’nı kullanarak oda üyeleri arasından AKP’nin açık propagandasını yapması ve iktidar olanaklarını siyasi gerekçelerle kullanması cemaatin hareket alanını daraltıyor ve yeşil sermaye üzerinde AKP’nin tek iktidarını sağlamada önemli bir işlev üstleniyor.

Öte yandan rüşvet soruşturmasının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılması ve Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’in başından itibaren “bu davanın takipçisiyim” demesi, akıllara “yüksek yargı hükümetten HSYK’nın öcünü mü alıyor?” sorusunu da getiriyor.

Kulislere sızan başka bir görüşe göre ise, Yalçıntaş’ın son dönemlerde Süleyman Demirel, Rifat Hisarcıklıoğlu ve Sinan Aygün gibi isimlerle yakınlaşması. Bu yakınlaşmayı AKP’ye alternatif yeni bir parti kurma hazırlığının başlangıcı olarak gören AKP Yalçıntaş’ı uyarı mahiyetinde cezalandırdı.

ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.