Olan biten

Öcalan "Suriye'de nihai sözu ben söyleyeceğim"


HDP heyeti ile Davutoğlu arasında görüşmeler gerçekleştirildiği anlaşıldı. Görüşmede Şengal'den Kürdistan tarafına geçen Ezidilerin durumu ele alındı. Heyet Davutoğlu'ndan gelenlere kamp ve insani yardım konusunda destek istedi. Davutoğlu görüşme sırasında AFAD Başkanını arayarak yardımlar konusundaki eksikliklerin giderilmesini istedi.

Bu, Davutoğlu ile HDP heyeti arasında iki İmralı ziyareti arasında yapılan ikinci görüşme oldu. İlk temas sırasında IŞİD'e karşı mücadele konuları da gündeme geldi.  Görüşmenin ertesi gününde HDP Heyetinin İmralı'daki görüşme sırasında Öcalan'ı bilgilendirme sırasında İdris Baluken'in söylediğine göre Davutoğlu Türkiye'nin IŞİD'e destek konusunda tavrının değiştiği anlamına gelebilecek sözler söyledi. Davutoğlu IŞİD'e karşı olduklarını söyledi, PYD ve Özgür Suriye Ordusu üzerinden oluşacak bir ittifaka destek verebilceklerini belirtti.

Baluken Öcalan'a yaptığı aktarım sırasında şunları söyledi: "Durumu Kandil'deki toplantıda arkadaşlarla paylaştık. Özellikle Carablus ve Til Ebyad bölgesinde ÖSO ile ittifak temelinde bazı ilişkiler gelişebileceğini arkadaşlar da aktardılar. Arkadaşlar rejimle PYD arasındaki ilişki konusunda Davutoğul'nun dile getirdiği bazı hususların çok gerçekçi olmadığını ifade ettiler. Ayrıca Rojava'ya yönelik ambargo ve ablukanın Türkiye tarafından tamamen kaldırılması gerektiğini ilettik. Bu konuda Davutoğlu gerekli adımları atmaya hazır olduklarını ifade etti. Bilmenizde fayda var, bu süre içerisinde Başbakanlık-AFAD eliyle Kobani'ye yardım malzemeleri gönderildi. Bazı sıkıntılı konularda da pratik alanda ilerlemeler sağlandığını söyleyebiliriz. Türkiye Qamişlo kapısına PYD'nin denetimi alması durumunda hiçbir sıkıntının kalmayacağını ısrarla ifade ediyor. Bizler de buraya gelmeden önce şu bilgiyi edindik. Qamişlo kapısındaki sıkıntılar giderilmiş, arkadaşlar Qamişlo kapısından geçişlerin olabileceğini ifade etmişler."

Öcalan ise Baluken'in sözlerine cevaben, "ÖSO ile ittifak temelinde bazı ilişkiler kurulabilir. Ben daha önce de Demokratik Suriye Konseyi'ni önermiştim. Azzaz-Cerablus-Bab üçgeninde ÖSO ve PYD işbirliği yapabilir. Davutoğlu'na böyle olursa o bölgeye Esad da, IŞİD de giremeyecek deyin. Bu başarıldığı zaman Esad Üçüncü Cenevde toplantısına çözümü kabul ederek gelmek zorunda kalacaktır. Davutoğlu'nun ilk düşünceleri böyle değildi ama yanıldılar. Şimdi doğruyu bulmak istiyorsa, desantralizasyon meselesini kabul etmek zorunda. Suriye'nin işbirliği, bütünlüğü denildiğinde gelinen nokta ortada. Demokratik Suriye Kongresi bundan sonra toplanırsa anlamlı olur. Suriye konusunda Davutoğlu da, Beşir de, Efkan da bana onaylatma şeklinde değil de görüşümü almaları iyi olur ve önemlidir. Çünkü ben olmadan oradaki dengeleri aşiretleri bilemezler. Ben onları tarihsel çizgileriyle beraber, hepsini tek tek biliyorum. Onun için benim görüşümü almalılar. PYD bu konuda işbirliğine açık olmalı, yani ittifaklar ve tutulacak bölgeler konusunda hazırlığını yapmalı. Onlar görüşebilirler fakat nihai kararı ben vereceğim."

Öcalan'ın sözlerinin burasında, Sırrı Süreyya Önder, doğru anladığından emin olmak için sordu: "Yani Suriye konusunda mı nihai kararı siz vereceksiniz?"

Öcalan'ın cevabı: "Evet doğrudur. Nihai kararı burada devletle biz vereceğiz. Ama onlar her türlü hazırlıklarını yapmak durumundadırlar, her türlü ani gelişmelere cevap olabilmeliler.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.